Tarih: 29.11.2025 21:42

Erzurum’da Çarşı Buz Kesti: Yetkililer Sıcak Ofislerde, Halk Donarak Bekliyor

Facebook Twitter Linked-in

Erzurum günlerdir doğalgazsız.
Evet, yanlış duymadınız: 2025 yılında, kış memleketi Erzurum'da insanlar titreyerek yaşıyor, ama ortada ne bir yetkili var ne de çıkıp iki çift laf edecek bir temsilci. Sanki herkes topu birbirine atıp köşe bucak saklanmış gibi. Çarşıda mum pahalı, kor yok, talaşına mı yanacağız? Millet geceleri battaniye altında değil, resmen çilehanede geçiriyor. Ama kimsenin umurunda değil, çünkü bu şehirde sorumluluk sahibi herkesin yakası tüylü montların içinde, kalorifer petekleri cayır cayır yanıyor.

Gel de sinirlenme.

 

Halk donuyor, yetkili ısınıyor

Çarşıya çıkıyorsun…
Esnaf dükkân açmış ama içerisi mağara gibi soğuk. "Buyur" diyecek hali kalmamış, nefesi buhar oluyor. Müşteri yok çünkü millet evinden çıkamıyor. Dışarıda ayaz var, içeride ayaz var, şehir tepeden tırnağa buz kütlesine dönmüş. Sanki Erzurum'a değil, kaderine terk edilmiş bir kutup kampına bakıyorsun.

Ama bir bakıyorsun:
— Ne bir açıklama
— Ne bir çözüm
— Ne bir yüz gösteren yönetici

Herkes bir yerlerde buhar olmuş.
Sanki bu şehirde doğalgazı kullanan 300 bin insan değil de üç tane dükkanmış gibi davranıyorlar.

 

Millet perişan, yönetenler sessizliğe gömülmüş

Erzurum halkı bugüne kadar çok şey gördü ama böylesini görmedi. Çocuklu aileler evlerinde atkıyla, bereyle geziyor. Yaşlılar nefesini toparlayamıyor. İnsanlar soba mı kursun, elektrikli ısıtıcı mı arasın, yoksa karın içinde ateş mi yaksın bilemiyor.

Bir yaşlı amca dün çarşıda şöyle dedi:

> "Ev soğuktan taş kesmiş oğlum. Kapı kolu bile buz gibi. Bu memlekette doğalgaz dediğin şey lüks olmuş."

 

Daha ötesi var mı?

Bu, bir "arıza" durumu falan değil. Bu, düpedüz ihmal, duyarsızlık, kayıtsızlık. Bir şehir donuyor ama yönetenler sadece seyrediyor. "Ekipler çalışıyor" cümlesi artık kimseyi kandırmıyor. Çünkü ortada çalışan bir ekip değil, çöken bir düzen var.


 

Esnaf iş yapamaz, şehir nefes alamaz hale geldi

Erzurum çarşısı şu an hastane yoğun bakım gibi:
Sessiz, kasvetli, donuk.

Esnaf kapı önünde elini ovuşturuyor, dükkan içi dışarıdan daha soğuk. Müşteri gelen yok. Gelen 30 saniyede tir tir titremekten kaçıyor. "Abi eldiveni çıkarsak ürünlere dokunamıyoruz" diyecekler neredeyse.

Ekonomik kriz yetmedi, bir de doğalgaz krizi eklendi. Erzurum esnafına "işinizi kapatın, sonra da şükredin" demenin nazik versiyonu bu.

Düşünün:
Bir çayın üzerine bile sıcak su akıtamayan esnaf ne yapacak?
Sobası olmayan dükkân nasıl dükkan olacak?

Şehirde ticaret durdu, sosyal hayat durdu, yaşam durdu. Ama açıklama hâlâ yok. Çünkü bizim ülkede kriz çıkınca önce halk donuyor, sonra yetkili uyanıyor.


 

Soru net: Bu şehir sahipsiz mi?

Doğalgaz şirketi suskun.
Belediye suskun.
Valilik suskun.
Milletvekilleri zaten Ankara sıcağında.
Sivil toplum örgütleri kış uykusunda.

Erzurum'a dair tek ses, tek nefes halktan geliyor. O da soğukta titreye titreye…

Bu şehir gerçekten sahipsiz mi?
Bir açıklama yapmak bu kadar zor mu?
"Şu sebeple kesildi, şu gün düzelecek, şu plan uygulanıyor" demek kimsenin aklına gelmiyor mu?

Şu ayazda binlerce insanın "acaba bugün yanacak mı?" diye umutla kombiye bakması kadar acıklı bir şey olabilir mi?

 

Halkın beklentisi çok basit: Isınmak!

Erzurum öyle lüks isteyen bir şehir değil.
Saray istemiyor, saltanat istemiyor.
Tek istediği şey: Sıcak bir ev, çalışan bir kombi, titremeden yaşamak.

Ama ne yazık ki 2025'te bile bunu sağlayamayan bir düzen var.

Bu kadar büyük bir şehirde günlerce doğalgaz kesik kalıyorsa, bu işin adı "arıza" olmuyor. Bunun adı özensizlik, organizasyon eksikliği, sorumsuzluk, umursamazlık, öncelik yoksunluğu oluyor.


 Bu soğuk unutulmaz

Erzurum halkı çok şeyi affeder ama soğukta bırakılmayı affetmez.
Bu yaşanan kriz, halkın hafızasına kazındı.
Her kombi yandığında bu günler hatırlanacak.
Her yetkili konuştuğunda "O zaman neredeydin?" diye sorulacak.

Çünkü bu şehir buz tuttu ama unutmadı.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —