Tarih: 17.10.2023 22:20
EĞİTİM ARTIK MİLLİ OLSUN!
Okul öğrencilerine bakıyorum ağır çantalarla yüz metrelerce okula gidip kalabalık sınıflarda ezbercilik üzerine kurulu
sistem dahilinde öğrenim görüyorlar. Eğitim demeye dilim varmadı işin aslı. Bu kadar ağır çanta dolusu müfredat, artı
kaynak kitaplar , artı defterlerle okul bitiren çocukların KPSS sınavı ile devlet kurumlarında memur olarak
çalışmasının bir çok eksik yönlerini vatandaşların belge kayıt, düzenlenme işlemlerinde sorun yaşadığı sırada ortaya
çıktığını kaç kez gözlemlemişim. KPSS sınavı ile okulda öğrenim gördüğü müfredat üzerinden soruları yanıtlayan
vatandaş devlet memuru olunca asıl Anayasa, kanun mevzuatlarının maddelerini, yabancılarla ilgili kanun ve
mevzuatları, vatandaşlık, çalışma, oturum izni için başvuru yapan yabancı vatandaşların vatandaşı olduğu ülkeler
hakkında en ufak bilgiye sahip olmamaları yabancı vatandaşlara zor durumlar yaşatmakla, kurum- kurum
dolaşmalarına sebebiyet verdiği gibi, işlemlerin ve kayıt prosedürlerinin uzamasına neden oluyor.
KPSS sınavındaki sorularla devlet memuru olarak işe başlayan kamu çalışanının daha ilk günden masasına gelen
belgelerdeki tercüme ve bilgileri anlamama sorunu karşısına çıkıyor.
Mesela eski Sovyet Birliği ülkelerinin vatandaşlarının doğum belgeleri Sovyetler Birliği döneminde alındığı için orada
soyadları Rus soyadları sonlukları ile bitmektedir: "ov", "yev" erkek vatandaşların soyadı sonlukları iken "ova", "yeva
sonlukları kadın vatandaşlar için kullanılmaktadır. Örnek olarak: Rus dil üslubuna göre İvanov –İvan babanın adı iken
– ov donluğu oğlu anlamına gelir. İvanova –İvan babanın adı iken –ova İvan kızı anlamına gelmektedir. Bu ayrıntıyı
bilmeyen memur suçu tercümana atarak soyadı sonluklarında "yanlışlık" olduğunu vatandaşa belirtip tercüman bu
hatayı düzeltsin diyor. Doğum belgesinde babanın soyadı İvanov diye yazılmışken belgeyi Türkiye yetkili mercilerine
sunan kızının o belgede soyadının İvanova olarak belirtilmesini memur hata olarak algılıyor. İvanova yazısındaki "a"
harfini silin veya babanın da soyadını "İvanova" olarak gösterin diye baskı yapıyor.
Böyle ciddi bir kamu görevi için KPSS sınavı gördüğünüz gibi saçma bir uygulamadır. Kamu çalışanı olacak bir insan,
özellikle yabancılarla çalışacak memurlar sınav için yayınlanmalı olan güncel mevzuatı öğrenip, eski Sovyetler birliği
gibi, diğer ülkelerdeki soyadı, adlarla, isim- soy isim, baba , anne adları gibi önemli kimlik bilgilerinin yazılış sırasını,
kuralını öğrenmeleri gerekmez mi?
Burada 1945-li yıllardan sonra Rusya'nın Boğazlar için hak iddialarına kalkarak Kars'ı, Ardahan'ı talep etmesi ile
Türkiye devletinin bu tehditlerden korunarak NATO üyeliğine girmek zorunda kalması ve akabinde Full Bright
Komisyonunun dayattığı anlaşma kapsamında Türkiye Eğitiminin Amerika'nın yönettiği acı gerçeği "milli" adı
altında ülkemize dayatılan ezberci öğrenim sistemi tüm yaşam kalitemizi, dahası ekonomik, kültürel, ilim öğrenme
kapasitemizi köklü şekilde olumsuz etkilemiştir. Rusya ile Amerika görünürde düşman olsalar da Türkiye gibi
jeopolitik, stratejik ülkeyi daim kontrolleri altında tutmak için bir birileri ile sözün gerçek manasında
"yardımlaşmışlardır". Rusya'nın Boğazlar baskısı yüzünden NATO-ya üye olmasından sonra "Marshal yardımları"
adı altında bu kez de Türkiye'ye süt tozu, patates tozu gibi margarin gibi zararlı maddelerle üretilmiş yapay gıdaları
"yardım" diye Türk halkına dağıttılar. Üstüne bir de Amerika Türkiye'ye yaptığı bu "iyiliğin" karşılığında her işine
karışmaya muvaffak oldu. 27 Aralık 1949 yılında dönemin cumhurbaşkanı İsmet İnönü tarafından imzalandı. 1950
yılında ise Türkiye Millet Meclisinde kabul edilip Türk milli geleneklerinden, eski kültürümüzden uzaklaşarak Amerika
yaşantısını hayatımıza dahil ettiler. Bu anlaşmadan sonra Türk zihin güçleri Amerika'da eğitim almakla geri
döndükten sonra mühim kademelerde görevlendirildiler. Bu gün başımızda oynan oyunun sonuçları olarak kamu
yönetiminde bu ve diğer sorunlarla uğraşarak önemsiz meselelere kafa yormakla okul ortamında öğrencilerimize
gerekli eğitimi sağlayamamanın ve çağdaş gelişime, ilim- bilim konularına yeterli zaman ayıramayıp teknoloji,
sanayi ve inovasyon alanlarında hala dışarıya bağımlı olmanın kısır döngüsünü yaşıyoruz.
Profesör Oktay Sinanoğlu'nun çok yerinde deyimi ile "Milli Eğitim ne millidir ne de eğitimdir" vaziyeti devam
etmektedir. Oysa bu anlaşmayı derhal fesih edip geleceğimiz olan çocuklarımıza ve gençlerimize Milli Eğitim,
öğrenim sistemi uygulamak gerekir.
Full Bright Anlaşması ile okullara verilecek müfredatın onların Komisyonu tarafından belirleniyor. Komisyon 8 üyeden
oluşur, 4 Türk 4 Amerikalı, komisyonun başkanı ise Amerika Birleşik Devletlerinin Türkiye Büyükelçisi ve bu şahsın
oyu çifte sayılır. Dolayısıyla bizim okul ve üniversitelerimizde ne öğrenip hangi dersleri göreceğimize Amerikalılar
karar veriyor. Türkiye "Milli" Eğitim sistemin ise Amerika Dış İşleri bakanlığı denetliyor. Bu günkü gelişmelere
bakarsak Amerika'nın Türkiye'ye dikleşmesine cesaret ede bilmesinin nedenlerinden biri de doğrudan Eğitim
alanımıza karışmalardır. Tedirgin eden asıl nokta ise güçlü siyaseti ve savunma alanında söz sahibi olmasına rağmen
yönetimimizin hala da bu konuyu kökünden çözmeye yanaşmamasıdır. Üniversite öğrencilerinin zor ve yoklularla
mücadele sonucunda Üniversitelerden mezun olsa da iş bulamaması, kendisini bu uğurda eğittikten sonra hak ettiği
alanlarda çalışamayıp gururunun incindiği ve kendisini değersiz hissettiği boşluğuna düşerek intihar etmesi, okul, lise
öğrencilerinin kütüphanelerde araştırma yapmasına rağmen sorgulayıcı eğitim olmadığı için çabalarının esaslı sonuç
vermemesi yüzünden okul hayatına pek ciddi yanaşmaması gözlemlediğim eksikliklerdendir.
Amerika uçak gemilerine çıkartma olarak Türk Deniz Kuvvetlerinin askeri gemilerimizle Akdeniz'e konuşlanması gibi
gururu yaşaya biliyorsak, lütfen sırası gelmiş de geçen Eğitim Sistemimizi de sinsi düşman –Amerika'nın esaretinden
kurtaralım!
Vüsale ALİ
Kayseri
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —