Alimler ve Medreseler Birliği (İTTİHADUL ULEMA) tarafından tertip edilen, Kürdistan Bölgesi başta olmak üzere, dünyanın farklı coğrafyalarından alim ve akademisyenlerin katıldığı 10'uncu Alimler Buluşması Diyarbakır'da 3’üncü oturumuyla devam etti.
Her yıl gerçekleştirilen alimler buluşmasının 10'uncusu "İslami Kimliğimiz Üzerine Kurgulanan İdeolojik Girişimler" temasıyla Diyarbakır merkez Yenişehir ilçesi Selahaddin Eyyubi Camii Konferans Salonu’nda yapıldı.
Buluşmanın ikinci gününde HAMAS yetkilisi Sami Ebu Zuhri bir selamlama konuşması gerçekleştirdi.
Selamlama konuşmalarının ardından 3'üncü oturuma geçildi.
Suriyeli Dr. Mazin Şeyhani, "İnternet ve Sosyal Medyanın Bilinçsiz Kullanımından Kaynaklı Aile ve Gençlerde Oluşan Tahribatlar ve Alınması Gereken Tedbirler" başlıklı sunumunu yaptı.
İnsanlığın işlerini yürütmüş olduğu birçok alanda şu an internetin, sosyal medyanın hakimiyetini gördüklerini söyleyen Şeyhani, "Kültürel bir dönüşüm yaşamamız lazım. Bu kültürel dönüşümün yeri elbette camilerdir, evlerdir. Ama maalesef bugün gençlerin yeni bir sanal dünyası olmuş, farklı bir dünyaları olmuş. Bu dünya içerisinde yaşadıklarını görüyoruz. İnsanların, kendileriyle konuşmaya geçip artık yapay, sanal dünyadaki oluşturulmuş olduğu şahsiyetlerle konuştuklarını görüyoruz. Bugün batı dünyasının bu teknolojik araçları çıkmadan önce, yıllar önce bu konular hakkında konuştuklarını görüyoruz. Dolayısıyla bu teknikler tüm askeri müesseselerden çıkmıştır." dedi.
"Tehlikenin ciddiyetine hepimiz vakıf olmak zorundayız"
ABD ve Batı'nın, askeri hizmetleri için oluşturmuş oldukları bu medya alemi ve diğer tekniklere karşı koyacak cihazları Müslümanları oluşturması gerektiğini söyleyen Şeyhani, "Bu teknolojinin kötü olan kısmına yakın olmak sadece hayatı ondan ibaret olarak görmek aile yapısını yıkma sebebiyetidir. Dolayısıyla bu konudaki tehlikenin ciddiyetine hepimiz vakıf olmak zorundayız. Dolayısıyla insan tarifini, aile tarifini, tanımını yeniden gözden geçirmek lazım. Ve yeniden bu konuyu gözden geçirmek lazım. Sosyal medya alemini, veya karşımızdaki cihazın, aletin hafızasına özel bir hayat kurduklarını görüyoruz. Kendi arkadaşıyla belki konuşmadığı meseleleri artık sosyal medya aracılığıyla o alemle konuştuğunu görüyoruz. Bugün özel bir dillerle var olduğunu görüyoruz. Bu da elbette ki büyük bir tehlikedir, toplumdaki yozlaşmanın sebebi ve temelidir." diye konuştu.
Sosyal medyanın zararları olduğu gibi bazı yararlarının da olabileceğini işaret eden Şeyhani, bunun örneğini Gazze'deki soykırımın dünyaya ulaştırılmasında gördüklerini kaydetti.
Şeyhani, "Dolayısıyla bu sosyal medyayı kendimize göre İslami bir versiyon şeklinde tasarlamak zorundayız. Bu talep edilen hakka ulaşmak, faydaya ulaşmak için onu o şekilde donatmak zorundayız ki bunun meyvesini alabilelim." diye belirtti.
"Bizler iyi insanlar oluşturmak zorundayız"
Tüm Müslümanların, Allah'tan bir temennisinin de "kafirlere imanın nasip olması" olduğunu ifade eden Şeyhani, "İşte bizim davetçi ruhu olarak gördüğümüz şey budur. Biz onların küfürlerine üzüldüğümüz kadar aynı zamanda onları Müslümanlara çekmek adına önemli adımlar atmak zorundayız. Bizler iyi insanlar oluşturmak ve bu iyi insanları bir araya getirip bir gemide toplayıp çocuklarımızı kurtarmak, İslami aileyi bu tehlikelerden muhafaza etmek zorundayız." şeklinde konuştu. (İLKHA)