Siirt Üniversitesi Biyosistem Mühendisliği Arazi ve Su Kaynakları Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Alper Baydar, Türkiye genelinde yağış ve su kaynaklarında yaşanan ciddi gerilemelere dikkat çekerek “Artık iklim değişikliğini tartışmayı bırakıp uyum sürecini hızlandırmamız gerekiyor. Türkiye su fakiri bir ülkeye doğru gidiyor.” uyarısında bulundu.
Meteoroloji Genel Müdürlüğünün uzun dönem yağış verilerini değerlendiren Baydar, son 30 yılda Türkiye genelinde yağışlarda yüzde 26’ya yakın azalma yaşandığını, en büyük düşüşün ise yüzde 50–52 ile Güneydoğu Anadolu Bölgesinde görüldüğünü söyledi.
“Son 24 yılın en sıcak yılını yaşadık”
Sıcaklıkların da dramatik şekilde arttığını belirten Baydar, bu yılın son 24 yılın en yüksek sıcaklıklarının kaydedildiği yıl olduğunu vurguladı. Bu süreçten en çok etkilenen sektörün tarım olduğuna dikkat çeken Baydar şunları söyledi: “Çiftçilerin ürünlerini yetiştirebilmesi için gereken su miktarında ciddi azalmalar var. Bu durum ürünlerin kalitesini, raf ömrünü ve satıştaki albenisini olumsuz etkiliyor. Barajlarda da ciddi seviyelerde su düşüşü yaşanıyor.”
"Damla sulama yaygınlaşıyor ancak yeterli değil"

Baydar, tarımsal sulamada su kaybını azaltmak adına tüm çiftçilere damla sulama yöntemini önerdikleri, devlet desteği ve çiftçi bilinçlenmesine rağmen sistemin kullanımının henüz yüzde 50 seviyesine ulaşamadığını belirterek, “Damla sulama suyun en verimli şekilde kullanıldığı yöntemlerden biri. Ancak bu konuda hâlâ almamız gereken büyük mesafe var.” dedi.
“Kuraklık verimi düşürüyor, maliyetleri artırıyor”
Kuraklığın tarımsal üretimde verimi ciddi şekilde azalttığını hatırlatan Baydar, gübre, enerji ve diğer girdilerin maliyetleri karşılamada çiftçilerin zorlandığını ifade etti. Devletin sulama sistemlerine yönelik kırsal kalkınma hibeleri kapsamında yüzde 50’ye varan destekler ve faizsiz kredi imkânları sunduğunu hatırlatan Baydar, ancak bu desteklerin iklim değişikliğinin etkileri karşısında yetersiz kaldığını söyleyerek, “Çiftçilerimiz desteklerden memnun, ancak özellikle ürün kayıplarında tarım sigortalarının ve desteklerin artırılması büyük bir ihtiyaç hâline geldi.” diye belirtti.
“Kış yağışlarıyla gelişen ürünlerde daha büyük risk var”
İç Anadolu’da yetiştirilen buğday, arpa, nohut gibi bazı ürünlerin kış yağışlarıyla beslendiğini, ancak yağış rejiminin değişmesi nedeniyle bu bitkilerin gerekli suyu alamadığını kaydeden Baydar: “Sulamayla bazı ürünlerde iklim etkisini telafi edebiliriz; fakat kış yağışlarıyla gelişen ürünlerde bu mümkün olmayacak gibi görünüyor.” ifadelerini kullandı.
“Açık sulama kanallarını bırakıp borulu sisteme geçmeliyiz”
Artan sıcaklıklar ve buharlaşmanın gelecekte daha büyük su kayıplarına yol açacağını dile getiren Baydar, Türkiye’nin acilen modern sulama yöntemlerine yönelmesi gerektiğini vurgulayarak, “Suyun kaynağından tarlaya gelene kadar yaşanan kayıpları ortadan kaldırmalı, açık kanalları terk edip borulu sistemlere geçmeliyiz. Sulama projeleri bu işi bilen uzmanlar tarafından hazırlanmalı ve sürdürülebilir olmalı.” açıklamasını yaptı.
“Erken uyarı sistemleri şart”

Devlet Su İşlerinin baraj ve göletlerdeki su süreçlerini yönettiğini hatırlatan Baydar, yağışlardaki ani düşüşlerin çiftçileri zora soktuğunu belirtti. Tarımda yapay zekâ, akıllı tarım uygulamaları ve otomasyon sistemlerinin şart olduğuna dikkat çekerek: “Erken uyarı sistemleri geliştirilirse çiftçiler barajlardaki su azalmasını önceden görüp hızlı çözüm üretebilir.” dedi.
“Türkiye su fakiri ülkeye doğru gidiyor”
Baydar, sözlerini su tasarrufu çağrısıyla tamamladı: “Suyun sınırsız olmadığını artık hepimizin kabullenmesi gerekiyor. Türkiye su fakiri bir ülkeye doğru gidiyor. Suyu sadece bitkinin ihtiyacı kadar kullanmalı, kök bölgesine doğrudan ulaştırmalıyız. Biz bilimsel çalışmalarımızı sürdürüyoruz, çiftçilerimizi bilinçlendiriyoruz; ancak iklim değişikliğine uyum sürecine hızlıca hazırlanmalıyız." (İLKHA)