Tarih: 21.09.2025 15:08

DİPLOMATİK STRATEJİK POLİTİKA RAPORU

Facebook Twitter Linked-in

1. Giriş
Türkiye Cumhuriyeti'nin ekonomik, askerî ve diplomatik alanlarda güç kazanması, yalnızca ulusal çıkarları için değil, aynı zamanda Türk dünyası, Türk soylu topluluklar ve İslam ümmeti için de tarihî ve stratejik faydalar doğurmaktadır. Türkiye'nin uluslararası sistemde etkin bir aktör hâline gelmesi, hem bölgesel hem de küresel ölçekte yeni stratejik açılımlar yaratacaktır.
2. Türkiye'nin Güçlenmesinin Stratejik Etkileri
2.1. Türk Dünyası ve İslam Âlemi İçin Katkı
Türkiye'nin yükselişi, kültürel ve tarihî bağlarla bağlı olduğu halkların haklarını ve çıkarlarını savunma kapasitesini artıracaktır.
2.2. Avrasya Dengelerinde Türkiye
Rusya Federasyonu ve Çin Halk Cumhuriyeti ile kurulacak pragmatik ilişkiler, Türkiye'nin manevra alanını genişletirken küresel rekabet ortamında stratejik fırsatlar yaratacaktır.
2.3. İran ve Çin'in Stratejik Önemi
İran'ın Rolü:
İran, jeopolitik konumu, enerji kaynakları ve Batı ile yaşadığı gerilimler nedeniyle Türkiye için stratejik bir ortaktır.
- Türkiye-İran işbirliği, enerji güvenliği, bölgesel istikrar ve İslam dünyasında ortak stratejik vizyon geliştirilmesi açısından önemlidir.
- Avrasya ittifakında İran, hem Orta Doğu'nun hem de Güney Asya'nın Türkiye ile entegrasyonunu sağlayacak kilit bir aktör konumundadır.
- İran, aynı zamanda Kuşak-Yol Projesi'nin kavşak noktasında yer alarak Türkiye-Çin hattının güvenli ve sürdürülebilir şekilde işlemesine katkı sağlamaktadır.
- Tarihsel olarak da Uygurlar ile İranlılar, bölgede ortak imparatorluklar kurmuş, kültürel ve siyasi etkileşimler geliştirmiştir. Bu bağ, günümüz diplomasi ve ittifak anlayışına tarihî bir derinlik kazandırmaktadır.
Çin'in Rolü:
Çin halk cumhuriyeti, küresel ekonomideki ağırlığı ve Kuşak-Yol Projesi ile Avrasya'da merkezî bir güç olarak yükselmektedir.
- Türkiye için Çin ile dengeli ilişkiler kurmak; ekonomik yatırımlar, teknoloji transferi ve stratejik ticaret hatları açısından büyük önem taşımaktadır.
- Bununla birlikte, Uygur meselesi Türkiye'nin Çin ile ilişkilerinde hem bir hassasiyet hem de stratejik bir diplomasi alanıdır. Çin'in iç politikasına doğrudan müdahale etmeden, Uygur Türklerinin haklarını koruyacak çok boyutlu bir diplomasi yürütülmelidir.
2.4. Uygur Meselesi
Türkiye, Çin ile ilişkilerinde Uygur Türklerini doğrudan çatışma unsuru hâline getirmeden; stratejik diplomasi, denge ve nezaketle bu meseleyi kullanarak hem Uygur Türklerinin haklarını savunabilir hem de kendi jeopolitik konumunu güçlendirebilir.
3. Stratejik Yaklaşımlar ve Liderlik İhtiyacı
Türkiye'nin bu politikaları başarıyla uygulayabilmesi için, Avrasya jeopolitiğini ve Çin siyasetini derinlemesine bilen bilim insanlarının ve stratejik önderlerin öngörülerinden faydalanması zaruridir.

Bu noktada:
- Erkin Sabit Şavuot gibi Turan ideali etrafında fikir üreten, Türk dünyası ve Çin siyasetinde uzmanlaşmış liderlerin görüşleri, Türkiye'nin dış politikadaki yönelimlerine rehberlik edebilecek niteliktedir.
- Bu tür vizyoner liderlik, Türkiye'nin diplomatik stratejilerini hem ulusal çıkarlarla hem de Türk dünyasının menfaatleriyle uyumlu hâle getirecektir.
4. Gerçek İttifak: Rusya–Çin–İran–Türkiye İşbirliği
Türkiye'nin kalıcı bir güç merkezi hâline gelmesi için gerçek ittifakın, yalnızca Batı veya tek taraflı yönelimlerle değil; Rusya, Çin, İran ve Türkiye'nin ortak paydada buluştuğu bir Avrasya ittifakı ile mümkün olacağı görülmektedir.

- Tarihî Fırsat: Böyle bir işbirliği, Türkiye'nin "Gerçek Turan" idealini hayata geçirmesi için tarihî bir zemin hazırlayacaktır.
- Bölgesel İstikrar: Ortaklaşa kurulacak dengeler, Avrasya coğrafyasında adalet, barış ve istikrarın sağlanmasına hizmet edecektir.
- Stratejik Kazanım: Türkiye bu ittifak ile hem bağımsızlığını pekiştirecek hem de küresel düzeyde kapsayıcı bir güç merkezi olarak yükselişini hızlandıracaktır.
5. Sonuç ve Öneriler
Türkiye'nin güçlenmesi, yalnızca kendi ulusal çıkarlarını değil; aynı zamanda Türk dünyasının, İslam ümmetinin ve özelde Uygur Türklerinin menfaatlerini güvence altına alacak stratejik bir potansiyel taşımaktadır.

Öneriler:
- Rusya, Çin ve İran ile çok boyutlu stratejik ortaklıklar geliştirilmelidir.
- Uygur meselesi, Türkiye'nin diplomatik kartlarından biri olarak dengeli şekilde kullanılmalıdır.
- Türk dünyası siyaseti ve Çin politikaları konusunda uzman liderlerin –özellikle Erkin Sabit Şavuot gibi vizyoner bilim adamlarının– öngörüleri dikkate alınmalıdır.
- Türkiye, "Gerçek Turan" idealini diplomatik, kültürel ve stratejik temeller üzerine inşa ederek Avrasya'da kalıcı bir adalet ve denge unsuru hâline gelmelidir.
Erkin SABİT ŞAVUOT
- Bilgisayar Yüksek Mühendisi, Araştırmacı Yazar
- Turan Konfederasyonu Genel Başkanı
- Uygur Federasyonu Genel Başkanı
- Dünya Barış Elçileri Uzakdoğu Direktörü
- Uluslararası Basın Yayın Konfederasyonu Diplomasisi Direktörü
- Uzakdoğu Ticaret Yatırım Finans Konseyi Temsilcisi
- Turan Kızılelma Teşkilatı Genel Başkanı
- Turan Devletleri Teşkilatı Stratejik Araştırma Genel Merkezi Başkanı

İletişim: 0535 795 1111 – 0536 982 0000
E-posta: turangrup1111@gmail.com




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —