Tarih: 07.04.2023 10:38

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Yedili masa, siyasi istikrarsızlığa gebe bir oluşumdur

Facebook Twitter Linked-in

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 'Bunlarda benzemez partileri bir araya getiren, terör devletinin siyasi kanadının geçerliliğine dahil olan derme çatma bir çıkarma birlikteliği vardır.' dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kriter dergisine, görülen seçimler, depremlerin ardından inşa ve ihya faaliyetleri, dünya çapındaki başlıklar ile bu başlıklara Türkiye'nin vereceği ve vereceği katkıları dikkate alınarak bir görüşme verdi Kahramanmaraş ve Hatay merkezli depremlerin ardından ihya ve inşaat çalışmaları hakkında bilgi veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremin gerçekleştiği ve bir andan itibaren hükümetin bütün imkanlarla çalıştıkları ve çalışmanın devamı olacağını bildirdi. İşletmenin de sürekli olarak depremden etkilenen şehirleri ziyaret ettiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, hem yeni inşa edilen konutların temel atma törenlerini gerçekleştirdiklerini hem de amaçlamakla iftar sofrasında buluştuklarını belirtti. Ramazanda ve sonrasında da depremzedeleri asla yalnız bırakmayacaklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Bundan sonraki süreçte birinci önceliğimiz, deprem etkilerini bir önce kaldırmamız. Bunun için gayret gösteriyoruz. Vatandaşlarımızın ihtiyaçları bütünlerinde yanlarında olacak. dağlara, zemini sağlam unsurlar döndürüyoruz.Kadim şehir yerleşimlerimizi ise tarihi ve kültürel varlıklarımızı da yaşatacak, aynı zamanda afetlere karşı güçlendirecek bir anlayışla ihya çalışıyoruz. , Hatay'da 3 bin 122, Malatya'da 6 bin 238 konutun temellerini attık.' kullanım kullandı. Toplam 27 bin 949 konutun inşasına fiilen başlandığını ve hatta bazılarının şu anda bitme aşamasına geldiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaz mevsimine kadar bu konutları bitireceklerini ve puanının 319 bini ilk bir yıl içinde olmak üzere, toplam 650 bin konutu tamamlayıp, deprem bölgesine teslim etmek olduğunu bildirildi. 'Bilim insanlarıyla çalışmalarımızı devam ettireceğiz' Türkiye'nin deprem bölgesi olduğu ve şehirlerin depreme hazır olup olmayacağı sorusuna Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Bu durumu, genel gidişatın önemini ben defaatle dile getirdim. Şimdi imarla ilgili zaten yasal düzenlemelerimiz var. Ama bu olaylardan sonra örneğin Ulusal Risk Kalkanı Toplantısı gerçekleştirdik. Burada Türkiye' nin karşı karşıya bulunduğu afet altında riskli toplanabilecek tüm tehlike ve tehditleri birlikte değerlendiriyoruz. da buna ilave yapılabilir.' yanıtını verdi. Yaşanılan jeopolitiğin dayattığı her ihtimalin dikkate alınmasını beyanen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: 'Özetle, yürütmenin ve milletimizin sağladığı, hayatını, büyümesinin tehdidi her krizi bir afet olarak gören, öncesi ve sonra ödüllerimizi buna göre düşünerek gerektiği kanaatindeyim. İstanbul'da verdiğimiz bu toplantıda 100'den fazla mühendisle mimarla jeofizikçiyle jeoloji mühendisiyle farklı alanlardan insan bilimlerimizle hocalarımızla görüştük.Gaziantep'te Çevre Şehircilik Bakanım kendileriyle toplantılar yaptı ve bütün bunlardan sonra da tabii yeni bir adım, düzenlemeyi yapmak mukadderdir diye düşünüyorum. kendileriyle bunu daha teferruatlı bir şekilde ele alarak yasal düzenlemeleri de yapmak suretiyle bir adım atacağız.' Cumhurbaşkanı Erdoğan, '14 Mayıs seçimleri dünyanın en önemli seçimlerinden biri olarak gösteriliyor. Sizin açınızdan bu seçiminizden daha önceki seçimlerden ayrı kılan özelliklern ne olsun?' sorusuna, 'Bir kere şunu kabul etmek gerekiyor, bugün Türkiye adının geçmesi ve geçeceği her durum dünyasının genişliğinin gözden kaçıramayacağı bir konu başlığıdır. Denizin 2 bin 500 metre altından uzaya ulaşmış bir Türkiye'den geçiyoruz. , bilimi Antarktika'da dahi arayan nadir okul başında geliyoruz.Yerlilik ve millîlik şiarıyla gemilerimizden otomobillerimize, İHA ve SİHA'larımızdan tanklarımıza, elektrikli trenlerimizden uydularımıza 20 yılda dünyaya, göz kamaştırıcı ve ilham veren bir millî paradigma örneğini sunduk.' yanıtını verdi. 'Sadece 2,5 yılda doğal gazı söküp kaldırdı' Mayıs ayındaki seçimlerin, özellikle '20 boyunca atılan onca doğru adımın' varacağı istikamet açısından hayati bir önem arz ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları bildirdi: Şu an bırak yol ayrımını, bir an bile durmayı göze alamayacağımız bir mevkide ilerliyoruz. Size bu konuda çarpıcı bir örnek vermek istiyorum. 170 kilometrelik bir bölgeden aldık.2020'de milletimize duyurduğumuz bu müjdeyi en geç 2023'te sisteme kazandıracağımızı iddia ettiğimizde bunun mesnetsiz bir siyasî arması olduğunu iddia edenler, inşallah 20 Nisan'da karada bir istiklal nişanesi olarak göğe yükselecek millî doğal gazınızın alevine ne kulp takacaklar merak ediyorum. Karadeniz'de doğal gaz ilk olarak 1975'te keşfedildi. 1995'te bu hale gelmenin kurumsal sonuçları tamamlandı ve 2005'te keşfedilen bu gaz kara ile buluşturuldu. Şimdi bu kronoloji üzerinden 14 Mayıs seçimlerinin ne denli önemli gezegeninden bir görüşümüzü paylaşmak isterim. Keşiften karaya 30 yıl süren bu doğal gaz macerasında rezerv ve kara arasındaki mesafenin kaç kilometre olduğunu biliyor musunuz? Sadece 2,5 kilometre. Bizim, milletimizle harcamamız rezerv garantimizin karaya olan ayarı neydi? Tam 170 kilometre. Peki, biz, denizin 2 bin metre altından tabiri caizse söküp kaçış doğal gazı 170 kilometre öteye ne kadar anında karaya ulaştırdık? Sadece günde 975.' Koalisyonlarla yönetilen bir Türkiye'de rezervden karaya 30 yılda sadece 2,5 kilometre ilerleyen doğal gaz gözlemlerinin, cumhurbaşkanlığı yönetim yapısının yaklaşık 2,5 yıllık korumalarını koruyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, '14 Mayıs seçimlerinin sadece bu örnek üzerinden bile ne kadar korunan haiz olduğu ortada. Biz , parlamenter sistem illüzyonu üzerinden bir iktidar yönetimine karşı, milletimizin hayrına dokunacak müjdeleri yayınlayacağımız, bu müjdeleri mucizeden kurtulacakle hayata geçirdiğimiz siyasî bir anlayışın elde edebileceğiyiz. ifadesini kullandı. 'Karşımızda adeta bir 'yıkım doğruluğu' var' 'Muhalefetin beş farklı partinin genel başkanlıklarına ek olarak yedi farklı başkan yardımcısı ve HDP'nin masada olduğu bir krallık ülkesini yönetebileceği iddiasında olduğu' aktarılarak, 'Daha fazla seçimlere gitmeden oturma koltukları krizleri doğurdu. Böyle bir siyasi anlayış Türkiye'yi yönetebilir mi?' Yürütme Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle yanıt verdi: 'Muhalefet, cumhurbaşkanlığı yardımcılarını, bakanlıkları, milletvekilliklerini ve yönetici yönetim kademelerini bir at pazarlığına dönüştürerek bir araya geldi. Millete hizmeti değil, ülkedeki menfaatlerini değil, kendi çıkarlarının peşinden gittikleri bu süreçte gösterdiler. ile koltuk dağıtmanın, koltuk pazarlığının peşindeler.Mevcut koltukların yetmediği endişesi ile bakanlık sayılarını geride bırakanların yeni koltuk bulma derdindeler.Milletin önüne koyacakları bir vizyonları olmayacağı için, 'iktidara ortaya çıkmasık yapılanları yıkacağız' diye milletin önüne çıkanlar. Adeta bir imha hükmü gibi hareket etme sözü veriyorlar. Bunlar o kadar kendi dertlerine düştüler ki, milletimizin böyle bir siyasete teveccüh göstermeyeceğini bilmeyecek kadar da gerçeklikten koptular. Bu milleti tanımlıyorlar. Yapamayacakları şeyleri, tutamayacakları sözler söyleyerek, yalan ve iftiraya başvurarak ömrünü siyasetinden medet umuyorlar. İktidarlarımız dönemde, milletimizin siyaset teşkilatına güvendiği güveni sarsma çabası içindeler. Milletimizin desteğinden daha çok uluslararası güç odaklarının kendilerine 'aferin' demesine ihtiyaçları vardır." 'Sistematik Türkiye düşmanlığını yapanlar'ın, Türkiye karşısında hizalanan güç odaklarına selam davranışlarına dayanıklılık özellikleri Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Bunların Ege'deki, Mavi Vatan'daki haklarımızı, dahili muhafazalarını sağlamak için sınırlarımızın ötesineki güvenli bölgeleri ve ordumuzun oralarda terörle mücadeleyi savunduğunuzu gördünüz mü? FETÖ , PKK, YPG, PYD gibi terör örgütleri ile mücadele edeceklerine dair şimdiye kadar onların bir sözünü duyduk mu? Terör örgütlerinin yöneticileri ezen kurumlarımıza saldırıyorlar.Böyle bir anlayış ne Türkiye'yi yönetebilir ne gerçekleştirmenin çıkarlarını uluslararası mecralarda savunabilir ne millî projelerimizin arkasında durabilir ne de terörle mücadele edebilir.' ifadesini kullandı. 'Cumhur İttifakı ile Millet İttifakı'nın farkını nasıl ortaya koyuyorsunuz?' Devlet Başkanı Erdoğan, 'Cumhur İttifakımız, sadece bir seçim gereği değil. asla yoktur.' şeklinde yanıtladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bakanlık ya da başkanın yardımcılığı gibi paylaşım anlaşmalarının, Cumhur İttifakı'nda olmadığını vurgulayarak, 'Bizdeki, Türkiye'nin istiklalini ve istikbalini her şeyin üstünde tutan bir anlayışla ve ilkeler üzerinden yürüyen bir anlayışın siyasete haklarıdır. AK Parti, Milliyetçi Hareket Partisi, Büyük Birlik Partisinin birlikteliği ile bugüne kadar yol yürümüş, milletimizin güvenini elden bir sonatır. kullanım kullandı. 



Orjinal Habere Git
— HABER SONU —