Tarih: 03.12.2025 18:13

Cumhurbaşkanı Erdoğan: CHP, cellat görmek istiyorsa geçmişine baksın

Facebook Twitter Linked-in

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) AK Parti Grup Toplantısı’na katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, grup toplantısının ülke, millet ve demokrasi için hayırlara vesile olması temennisinde bulundu.

Vefat eden 26. ve 27. Dönem AK Parti Giresun Milletvekili Cemal Öztürk’e yüce Allah’tan rahmet ve mağfiret niyaz eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cemal Öztürk’ü hep nezaketi, çalışkanlığı, tevazulu ve memleketi için çarpan samimi kalbiyle hayırlı hatırlayıp, hayırlar yad edeceklerini söyledi.

Cemal Öztürk’ün ailesine, yakınlarına, Giresunlulara ve AK Parti teşkilatına başsağlığı dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, salondakilerle Öztürk’ün ruhu için Fatiha Suresi’ni okudu.

“Ekonomimizin büyüme trendi devam ediyor”

Ekonomide yılın 3. çeyrek verilerinin geçen aydan itibaren açıklanmaya başladığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Kasım ayının ilk günlerinde yılın 9 ayına dair turizm istatistikleri TÜİK tarafından milletimizle paylaşılmıştı. Buna göre, 2025 yılının 9 ayında ülkemizi ziyaret eden kişi sayısı, geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 1,6 artarak, 49 milyon 993 bine çıkmıştı. Turizm gelirlerinde ilk 3 çeyrekte 50 milyar doları yakalamıştık. Böylece tüm zamanların üç çeyrek rekorunu kırmıştık. Pazartesi günü açıklanan büyüme rakamları da oldukça müspet geldi. Ekonomimiz 21 çeyrektir kesintisiz sürdürdüğü büyüme trendini 2025’in 3. çeyreğinde de devam ettirmiştir. Türkiye ekonomisi 3. çeyrekte yıllık bazda yüzde 3,7 büyüyerek istikrarlı seyrini korumuştur. Bu oranla OECD ülkeleri arasında 4’üncü olduk. G20 ülkeleri arasında da 5’inci sırada yer aldık. Tarımda zirai don ve kuraklık kaynaklı hiç arzu etmediğimiz bir küçülme yaşadık. İnşallah bu yıl yağışların da bol ve bereketli olmasıyla tarımın toparlanmasını bekliyoruz. Makine ve teçhizat yatırımlarındaki artış ise üretime ilişkin umutlarımızı daha da güçlendirmiştir. Yıllıklandırılmış millî gelirimiz 1,5 trilyon doları aşmıştır. Büyüme rakamlarımız milletimiz için hayırlı uğurlu olsun.”

“Hedef, terör belasına son vererek Türk ekonomisini şahlandırmak”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin risk primindeki düşüşe dikkati çekerek, Türkiye’nin kredi risk priminin (CDS) 233 baz puana gerileyerek son 7 yılın en düşük seviyesine indiğini vurguladı.

Kasım ayı enflasyon rakamlarının bugün açıklandığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Orada da umutlarımızı artıran bir tabloyla karşılaştık. Buna göre, kasım ayı enflasyonumuz 0,87 geldi. Temel mal enflasyonu yüzde 18’ler seviyesine indi. Hizmet enflasyonundaki düşüş ise sürüyor. Deprem konutları ve sosyal konut projelerimizde birlikte kira enflasyonunda hızlı bir gerileme bekliyoruz. Bu güzel haberlerin de ülkemize, milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Her zaman söylediğim gibi Türkiye’nin hedefi, rotası, izleyeceği güzergâh bellidir. Bu hedef, 86 milyonun tamamının refahını kalıcı biçimde artırmaktır. Bu hedef, 2028 yılında 1,9 trilyon dolarlık bir ekonomik büyüklüğe ulaşmaktır. Bu hedef, gelecek 3 yıl içinde mal ihracatımızı 375 milyar dolara çıkarmaktır. Bu hedef, yine 3 yıl sonra turizmde 100 milyar dolar gelir elde etmektir. Bu hedef, ülkemize 2 trilyon dolar maliyeti olan terör belasına son vererek Türk ekonomisini şahlandırmaktır.”

“Bölgemizdeki sıcak çatışmalara, küresel ekonomideki belirsizliklere, gümrük tarifeleri üzerinden alevlenen ticaret savaşlarına Türkiye’nin önünü kesmek için türlü oyunlar çeviren melun ve meyus odaklara rağmen hamdolsun hedeflerimizden kopmadık ve kopmuyoruz.” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizi cesur kılan, bizi her türlü badire karşısında güçlü ve dirençli kılan işte budur. Hedeflerimize ulaşacağımıza olan sarsılmaz inancımızdır.” dedi.

Ekonomi başta olmak üzere her alanda daha aydınlık bir Türkiye’ye hep beraber ulaşacaklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu ülkeye yeni bedeller ödetmeyecek, bedel ödetmek isteyenlere de geçit vermeyeceğiz. Suyu bulandırıp bulanık suda sazan avına çıkanların oyunlarına gelmeyeceğiz.” ifadelerini kullandı.

“KOBİ’lerimize çalışan başına verdiğimiz desteği 3 bin 500 liraya yükseltiyoruz”

Ekonomide rakamların, oranların ve karşılaştırmaların önemli olduğunu ama asıl önemlisinin 86 milyonun topyekûn düşüncesi, fikri ve kanaati olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Asıl olan esnafın, tüccarın, emeklinin, emekçinin ne dediği ne hissettiğidir. Bu süreçte sadece rakamlara, sadece oranlara bakmıyor, çarşıya, pazara, esnafa, tüccara, reel sektörün kalbinin attığı sanayi bölgelerimize de kulak veriyoruz. Reel sektörden gelen talep ve şikayetleri daima dikkatle dinledik. Bugün de hissiyatımız en üst seviyededir. Kabine toplantımız sonrasında KOBİ’lerimizle ilgili yeni bir müjdemizi paylaştık. Geçen yıl emek yoğun üretim yapan tekstil, hazır giyim, deri ve mobilya sektörlerinde başlattığımız koruma programını devam ettiriyoruz. İstihdamını koruyan KOBİ’lerimize çalışan başına verdiğimiz aylık 2 bin 500 liralık desteği, 2026 senesinde 3 bin 500 liraya yükseltiyoruz. Büyük ölçekli firmalarımızı da dahil edeceğimiz yeni programla 1 milyon 100 bin istihdamı koruyacak emekçi ve sanayicimizin yanında olacağız. Yeni programımızın ekonomimize hayırlı olmasını diliyorum.”

G20 liderler zirvesi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, uluslararası ilişkilerde oldukça yoğun mesai gerçekleştirdiklerini belirtti. Güney Afrika’da düzenlenen G20 Liderler Zirvesi kapsamında önemli temaslarda bulunduklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20 ülkelerinin dünya ekonomisinin yüzde 85’ini, nüfusunun ise üçte ikisini temsil ettiğini aktardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20 ülkelerinin, iktisadi güçleri, dünya siyasetindeki ağırlıklarıyla küresel sorunlara çözüm arayışında ön plana çıktığını vurguladı. G20’nin aktif üyelerinden biri olan Türkiye’nin, çalışmalara gereken desteği verdiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2015’deki “Dönem Başkanlığı” sırasında düşük gelirli ülkelerin sesi olduklarını, Johannesburg Zirvesi’nde de “Daha adil bir dünya mümkün” şiarıyla küresel sistemin yapılandırılmasına olan ihtiyacı dile getirdiklerini anlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünya genelinde her 10 kişiden birinin hâlâ aşırı yoksullukla mücadele ettiğinin altını çizerek, “Dünyanın birçok ülkesine gittiğimizde şu ibretlik manzarayla sık sık karşılaşıyoruz, bir yanda dünyanın en pahalı markalarıyla arzı endam eden bir avuç elit varken, diğer yanda günlük bir dolar gelirle hayata tutunmaya çalışan milyonları görüyoruz. Zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapan mevcut düzenin sürdürülebilir olmadığının altını her zeminde çiziyoruz” diye konuştu.

G20 Zirvesi’ndeki mesajlarının Afrikalılar nezdinde memnuniyetle karşılandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin uluslararası platformlardaki dik ve dirayetli duruşuyla daha fazla takdir topladığını, çağrılarının daha fazla makes bulduğunu, bunda son 20 yılda Afrika’yla ilişkilerin geliştirilmesinin büyük payı olduğunu ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 20 yılda Afrika’daki büyük elçiliklerin sayısının 12’den 44’e çıkarıldığını, Afrika ülkelerinin Ankara’daki temsilciliklerinin ise 10’dan 38’e yükseldiğini bildirdi.

“Afrika ve Afrika halkları bizim kardeşimizdir”

Afrika kıtasıyla ticaretin 20 yılda 5 milyar dolardan 37 milyar dolar seviyelerine geldiğini, hedefin 50 milyar dolar olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, doğrudan yatırımların 10 milyar dolara ulaştığını, Türk şirketlerinin 97 milyar dolar değerinde 2 binden fazla proje üstlendiğini hatırlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, THY’nin 41 ülkede 64 noktaya ulaşarak Afrika kıtasının en geniş uçuş ağına sahip firmalarından birisi olduğunu aktardı.

Türkiye Maarif Vakfı’na ait okulların 22 bin öğrenciye eğitim hizmeti verdiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye mezunu öğrencilerin kıtada bakan, büyükelçi, bürokrat, iş insanı, akademisyen olarak önemli görevlere geldiğine işaret etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Afrika ve Afrika halkları bizim kardeşimizdir. Bu kardeşlik hukukunun gereklerini yerine getirmek bizim görevimizdir. Bu hukuka 20 yıl boyunca hiç gölge düşürmedik, inşallah düşürmeyeceğiz. Şunun da bilinmesinde fayda görüyorum, biz her şeyden önce vicdan sahibi bir millet ve devletiz. En yakınımızdan en ücra köşeye kadar ulaşabildiğimiz her yere imkanlarımız ölçüsünde el uzatmak bizim için çekinilecek bir durum değildir. Tam tersine Türkiye’nin alan el konumundan son 23 yılda veren el konumuna gelmesi ülkemiz ve milletimiz adına bir kıvanç vesilesidir. Nasıl 103 bin tonu aşan insani yardımlarımızla Gazze’ye en fazla yardım gönderen ülkelerden biriysek, neredeyse tüm dünyanın derin bir sessizlikle izlediği Sudan’daki trajediye de en fazla hassasiyet gösteren biziz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AFAD’ın, Türk Kızılay’ın, Türkiye Diyanet Vakfı’nın ve insani yardım vakıflarının Gazze’de olduğu gibi Sudan’daki insani felaketi de hafifletmek için seferberlik ruhuyla koşturduğunu söyledi.

Akan kanın durması, Sudan’ın daha fazla kaosa sürüklenmemesi için yoğun çaba içerisinde olduklarının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, büyük ülke ve büyük millet olmak neyi gerektiriyorsa içeride ve dışarıda bu tavır içerisinde olacaklarını belirtti.

“NATO Zirvesi’ni başkent Ankara’da gerçekleştireceğiz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sizler de takip etmişsinizdir, 2026 yılı Türkiye açısından kelimenin tam anlamıyla bir uluslararası zirveler yılı olacak. COP31 Zirvesi vesilesiyle 200’e yakın ülkeyi Antalya’mızda ağırlayacağız. Temmuz ayında NATO Zirvesi’ni başkentimiz Ankara’da gerçekleştireceğiz. Türk Devletleri Teşkilatı’nın 13’üncü zirvesine ülkemizde ev sahipliği yapacağız. 2026 senesi boyunca da Türkiye’nin itibarına itibar katmayı sürdüreceğiz.” ifadesini kullandı.

Afrika’yla ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarının ardından Türkiye-Afrika ilişkilerine ilişkin video izletildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Namık Kemal’in Hürriyet Kasidesi’nden bir bölümü okuyarak, “Günümüz Türkçesiyle ifade edecek olursak, Kendini insan bilenler, halka hizmetten usanmaz. Mert olanlar, ezilenlere yardımdan el çekmez.” ifadelerini kullandı.

“Gençlerimize yaşam standartları çok yüksek bir Türkiye teslim edelim istiyoruz”

Gelecek nesillere, devraldıklarından daha ileri bir ekonomi, daha güçlü bir demokrasi, daha caydırıcı bir savunma sanayi, daha itibarlı bir dış politika, daha iyi hizmet üreten bürokrasi teslim etmek amacıyla dur durak bilmeden çalıştıklarının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: “İstiyoruz ki, yarın veya ertesi gün değil, bizden 40-50 sene hatta bir asır sonra bile hayırla, şükranla, minnetle yad edilen eserler bırakalım. İstiyoruz ki, çocuklarımıza her alanda müreffeh ve muzaffer bir ülke emanet edelim. İstiyoruz ki, gençlerimize demokrasi standartları, hukuk standartları yaşam standartları çok yüksek bir Türkiye teslim edelim. İstiyoruz ki, yıllardır halının altına süpürülmüş sorunları çözelim ‘Türkiye Yüzyılı’nın inşasının önündeki büyük, küçük bütün engelleri kaldıralım. Bizim yegâne niyetimiz budur. Bizim siyasette varlık gayemiz budur.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen günlerde savunma sanayinde küresel bir başarıya daha imza attıklarını söyleyerek, “KIZILELMA adını verdiğimiz insansız savaş uçağımız, Murat isimli radarımızla tespit edilen bir savaş uçağını GÖKDOĞAN isimli füzemizle havadan havaya tam isabetle vurmayı başardı. Böylece KIZILELMA, havadan havaya görüş ötesi hedefi vurabilen ilk insansız savaş uçağı oldu. Türkiye, hava savunmasında çok stratejik bir imkana sahip olma yolunda ciddi bir üstünlük elde etti. Milletimize bu gururu yaşatan tüm kurumlarımıza, bilim insanlarımıza, çalışanlara ve özel sektörümüze ülkem ve milletim adına buradan samimi tebriklerimi iletiyorum.” ifadelerini kullandı.

Bu testlerin Sinop’ta yapıldığını ve küresel başarıya bu şehirde ulaşıldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Biliyorsunuz CHP Genel Başkanı, bu testleri, ‘Sinop’ta balıklar rahatsız oluyor’ diyerek eleştirmişti. Biz ona yine Sinoplu Diyojen’in meşhur sözüyle cevap verelim, ‘gölge etme başka ihsan istemez.’ Siz gidin kurultay üstüne kurultay yapın. Siz gidin kendi iç meselelerinizle uğraşın. Siz gidin gırtlağınıza kadar battığınız pisliklerden arının. Siz gidin önce içinizdeki yolsuzluk yapanları ayıklayın. Bize gölge etmeyin o bize yeter. Şimdi çıkmış, artık ismini bile duymaya tahammül edemedikleri selefi Kılıçdaroğlu gibi birilerini ‘cellat’ olmakla itham ediyor. Neymiş, DEM Parti’nin terörsüz Türkiye sürecine katkı vermesi Stockholm Sendromuymuş, yani celladına aşık olmakmış. Yahu insanda biraz utanma olur, mahcubiyet olur. Hadi Türkiye’yi bilmiyorsun. Hadi dış politikadan haberin yok. Hadi ekonomide elifi görsen mertek zannedersin. İnsan bari kendi geçmişini bilir, kendi kara sicilini bilir. Şimdi bu beyefendiye sormak lazım. Ya sen ömrün boyunca hiç mi CHP’nin utanç lekeleriyle dolu tarihini okumadın? Tek parti faşizminin bu millete neler yaşattığını hiç mi öğrenmedin? Sen kimin cellat, kimin mağdur olduğunu bilmiyor olabilirsin ama benim Kürt kardeşim kimin cellat olduğunu çok iyi bilir. Şurada, Ulus Meydanı’nda İstiklal Mahkemelerinde alelacele kararlar alıp darağaçlarında iskemleyi kimin devirdiğini milletim gayet iyi bilir. Merhum Menderes’i, Polatkan’ı Zorlu’yu adım adım darağacına kimin taşıdığını milletim bilir. Şimdi ardından timsah gözyaşları döktükleri Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idamlarına kimin sessiz kalarak onay verdiğini benim milletim çok iyi bilir. Terörle mücadele adı altında Tunceli’den başlayarak bizim dönemimize kadar Kürt kardeşlerimizin kanını kimin döktüğünü benim milletim çok iyi bilir. Sayın Özel hedef saptırmasın. Kendini boşu boşuna hiç yormasın. Eğer cesareti varsa ve bir cellat görmek istiyorsa aynaya baksın. Kendi tarihine baksın. CHP’nin geçmişine baksın. Celladı orada zaten görecektir.”

“CHP’nin saklamaya çalıştığı gizli yüzü, niyeti, fikri ve zikri deşifre oluyor”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP’de yönetimin değişmesine rağmen “her şeye çıkar odaklı bakma” anlayışından CHP’nin kurtulamadığını belirtti.

CHP’nin gözünde kendilerinin “ağa”, geri kalan milyonlar ise “maraba” konumunda olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP için Kürtlerin oy deposundan ibaret olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ama artık yutmazlar. Denklem gayet basittir. Hiçbir karşılık beklemeden seçimlerde oy verdiğinizde sizden iyisi yok. Tersi bir durumda ise sizden kötüsü yok. Bakın biz buna daha önce 14-28 Mayıs seçimlerinde deprem bölgesinde şahit olduk. Sırf kendi cumhurbaşkanı adaylarına oy vermediler diye depremzedelerimize günlerce etmediklerini bırakmadılar. Gece vakti misafirhanelerden kovmaktan, sosyal medyadaki edepsizliklere kadar her türlü vicdansızlığı, her türlü hoyratlığı sergilediler. Bugün de aslında aynısı tekerrür ediyor. CHP zihin kodlarındaki faşizmi ve elitizmi dışa vuruyor. CHP’nin saklamaya çalıştığı gizli yüzü, niyeti, fikri ve zikri deşifre oluyor.” diye konuştu.

AK Parti olarak kendilerinin tavırlarının belli olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: “Onlar ne yaparsa yapsın, biz Türk’üyle, Kürt’üyle, Arap’ıyla, Çerkes’iyle, Laz’ıyla tüm Türkiye’yi kucaklamaya devam edeceğiz. Hiçbir ayrım gözetmeden, 86 milyonun her bir ferdini aynı samimiyetle, aynı muhabbetle bağrımıza basacağız. Terörsüz Türkiye sürecindeki çalışmalarla ilgili şu hakikati bugün tarihe kayıt olarak düşmek istiyorum. Bundan 24 sene evvel, 14 Ağustos 2001 tarihinde partimizi kurarken sergilediğimiz irade neyse, 2005 yılında Diyarbakır’da ‘bu sorun benim de sorunumdur’ derken ortaya koyduğumuz cesaret neyse, 2013 yılında, ‘çözüm için baldıran zehri içmek gerekirse, biz o baldıran zehrini de içeriz, yeter ki bu ülkeye huzur gelsin, refah gelsin’ dediğimiz gündeki kararlılığımız neyse, AK Parti olarak bugün de aynı iradeyi, aynı cesareti ve samimiyeti taşıyoruz. Partimizin, ittifakımızın ve devletimizin, önce ‘Terörsüz Türkiye’yi ardından ülkemize yönelik terör tehdidinin bertaraf edildiği terörsüz bölgeyi inşa etme azmi tamdır. Cumhur İttifakı, hedef, anlayış ve fikir birliği içindedir. Her fırsatta söylüyorum, bugün tekrar altını çizerek ifade ediyorum, Allah’ın izniyle aziz milletimizin de hayır duasıyla bu sefer başaracağız. Evlatlarımıza terörün karanlık gölgesinin düşmediği bir Türkiye’yi inşallah teslim edeceğiz. Cumhur İttifakı olarak bir siyasi risk alıyorsak sadece elimizi değil gövdemizi de taşın altına koyuyorsak işte bunun için alıyoruz.”

“Terörsüz Türkiye sürecinin biraz daha ivme kazanmasını ümit ediyoruz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Terörsüz Türkiye” süreciyle Türkiye’nin yarım asırlık bir beladan, sorundan, musibetten tamamen kurtulması için çaba gösterdiklerini, Cumhur İttifakı’nın bütün mücadelesinin bunun için olduğunu söyledi.

Kürdistan Demokrat Partisi Başkanı Mesut Barzani’nin ofisinden MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin sözlerine yönelik yapılan açıklamayı eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İttifak ortağımız MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’yi hedef alan dünkü saygısız ve hadsiz açıklamaları asla tasvip etmediğimizi, kabul edilemez bulduğumuzu burada ifade etmek isterim.” sözlerini sarf etti.

Gerek Parti Sözcüsü Ömer Çelik’in gerekse Dışişleri Bakanlığının konuya dair rahatsızlıkları açıkça dile getirdiğini, gerekli diplomatik adımların atıldığını, izahat yapılmasının istendiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu vahim hatadan bir an önce dönülmeli ve düzeltilmelidir.” değerlendirmesinde bulundu.

Bundan sonra “Terörsüz Türkiye” sürecinin biraz daha ivme kazanmasını ümit ettiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “İyimser konuşurken 23 yıllık tecrübelerimizin ışığında elbette şu riskleri de göz ardı etmiyoruz, hedefe yaklaştıkça istismar mekanizmaları daha fazla devreye girecek. Terör bitince işsiz kalacak olanlar, bunu engellemek için daha fazla mesai yapacak. Türkiye’nin bu paslı prangadan kurtulmasını istemeyenler son ana kadar vazgeçmeyecek. Bunların tamamının farkındayız ve hepsine de hazırlıklıyız. İnancım ve samimi duam odur ki sorunları çözmek amacıyla milletimizin Gazi Meclisimize gönderdiği bütün milletvekillerimiz, hayati önemi haiz bu konuda bizimle aynı hissiyatı paylaşır, aynı hedefe yürür. Özellikle tarihî bir sorumluluk üstlenen Komisyonumuzun şimdiye kadar başarıyla yürüttüğü çalışmalarını bundan sonra da milletin ve memleketin menfaatlerini önceleyen bir anlayışla tekemmül ettireceğine inanıyorum. AK Parti olarak biz bugüne kadar olduğu gibi sorumluluk almaya, yapıcı ve ön açıcı olmaya devam edeceğiz.”

“Etki ajanları milletimizin huzurunu bozmak için yoğun gayret içindeler”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ana muhalefetin eski yönetim, yeni yönetim ve paralel yönetim arasında giderek kızışan çatışmalarını örtmek, belediyelerde ortaya çıkan yolsuzluklarını perdelemek için topluma karamsarlık pompaladığını, umutsuzluk yaymaya çalıştığını çok net gördüklerini ve bildiklerini vurguladı.

Muhalefetin bu noktada yalnız olmadığını da anladıklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İçeride ya da dışarıda birtakım etki ajanları milletimizin huzurunu bozmak, milletimizi kutuplaştırmak, özellikle de gençlerimizi umutsuzluğa, karamsarlığa sevk etmek için yoğun gayret içindeler. Bir yandan tarihimizin en yıkıcı depreminin yaralarını sarıyoruz, bir yandan açılıştan açılışa koşuyoruz. Bir yandan ekonomiyi büyütüyoruz, diğer yandan savunma sanayinde küresel rekorlar kırıyoruz yani her alanda büyük bir atılım ve kalkınma seferberliği içindeyiz. Tabii bunları görmek için Türkiye’ye nereden baktığınız son derece önemli.” ifadesini kullandı.

Türkiye’ye başkalarının ellerine tutuşturduğu gözlüklerle bakanların her şeyi bulanık göreceklerini ancak Türkiye’ye kendi gözüyle ve gözlüğüyle bakanların her alanda yükselen, büyüyen, güçlenen, iddiaları, tezleri olan, ayakları yere sağlam basan özgüvenli bir Türkiye göreceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu toprakların 1000 yılı aşkın süredir Müslüman Türk hakimiyeti altında olduğunun, bu topraklarda isteyenin istediğine inanmakta özgür olduğunun, isteyenin kendi ibadethanesinde, kendi ibadetini yapmakta özgür olduğunun, bu toprakların hoşgörü toprağı olduğunun altını çizdi.

Üç kıtada hüküm süren, üç kıtada at koşturan cihan imparatorluğunun bakiyesi Selçuklu’nun, Osmanlı’nın devamı bir ülke olduklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 7 asır önce “Yaratılanı severim, Yaradan’dan ötürü” diyen Yunus Emre’nin sevgi diliyle konuştuklarını, “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” buyuran Şeyh Edebali’nin hikmet dolu tavsiyesinin izinden gittiklerini, tarihe ve ecdatlarına baktıklarında insan ve insanı merkeze alan bir devlet anlayışı gördüklerini belirtti.

“Bu topraklarda onlarca farklı inanış, asırlar boyu huzur içinde yaşamıştır”

Avrupa’da zaman zaman birilerinin çıkıp, Türkiye’ye ve İslam ülkelerine dini azınlıklar üzerinden ders vermeye kalktığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Oysa ki bu coğrafya en az 1000 yıldır kimi komşu devletler, 1400 yıldır kesintisiz İslam hakimiyeti altındadır. Bu coğrafyada Hristiyan var, Musevi var, Ermeni, Rum, Keldani, Ezidi, Süryani ve daha nice topluluk var. 1400 yıldır bu coğrafyada varlar ve özgürce ibadetlerini yerine getiriyorlar. Avrupa’da 1950’lere kadar bunun bir örneğini bulamazsınız, göremezsiniz. Bu topraklarda sayısı az ya da çok onlarca farklı inanış, asırlar boyu huzur içinde yaşamıştır ama Batı’da tarih boyunca bırakın azınlıkları, mezhepler üzerinden kan dökülmüş, milyonlarca insan kırıma uğramıştır. Bizimle Batı arasındaki en temel zihniyet farkı işte budur. Bizim kendimize güvenimiz tam. Onlar camileri yıkarken biz burada kiliseleri tamir ediyoruz çünkü bizim korkumuz yok. Biz kendimize güveniyoruz. Biz gücümüzün farkındayız. Biz devletlerden bir devlet, milletlerden bir millet değiliz. Biz inancımızla, kimliğimizle, ideallerimizle, 3 kıta, 7 iklimde düzen kurmuş Türk milletiyiz. Biz tarihiyle, vicdanıyla, merhametiyle, adaletiyle büyük Türkiye Cumhuriyeti Devleti’yiz.”

Önce kendilerine güveneceklerini ve özgüven sahibi olacaklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu milletin Allah’ın izniyle aşamayacağı hiçbir engelin olmadığını ifade etti.

AK Parti olarak kuruldukları günden itibaren korku üzerine değil, umut üzerine bir gelecek inşa etmenin mücadelesini verdiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “23 yıl boyunca hangi sorunu çözmek için elimizi uzatsak ‘aman bölünürüz, aman parçalanırız’ diye engel çıkardılar. 23 yıl boyunca hangi alanda kısıtlamaları, yasakları kaldırsak, özgürlükleri genişletsek, ‘aman geriye gideriz’ diye korku saldılar. Peki ne oldu? 23 yılda Türkiye bölündü mü, parçalandı mı, geriye gitti mi? Elbette hayır. Tam tersine, Türkiye büyüdü, güçlendi, bir ve beraber oldu, her alanda daha da ileriye gitti.” değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kardeşlerim, unutmayın, önce zihinlerdeki prangaları kırıp atacağız, elimizi, kolumuzu bağlayan, ufkumuzu karartan, vizyonumuzu daraltan zincirlerden kurtulacağız. Önce biz kendimize inanacak, kendimize güvenecek, emin adımlarla geleceğe yürüyeceğiz. Milletimden medyada, sosyal medyada, siyasette her fırsatta, umutsuzluk, karamsarlık yayanlara, bütün bunlara karşı uyanık olmalarını istirham ediyorum.” dedi.

Gençleri sanal âlemde kutuplaştıran, kamplaştıran, umutsuzluğa sevk eden yayınların nereden, kimler tarafından yapıldığını tek tek ortaya çıkardıklarının altını çizen Erdoğan, “Biri, Arap ülkesine yerleşmiş, oradan gençler arasında Arap düşmanlığını yaymaya çalışıyor. Biri, Amerika’ya yerleşmiş, oradan İstanbul’un gençlerini sokağa dökmeye çalışıyor. Biri, israilden yayın yapıyor, burada kışkırtma yapıyor. Farklı maskeler altında hepsi aynı odağa hizmet ediyor. Bunlara aldanmayın, lütfen prim vermeyin. Hiç kimsenin endişesi olmasın, mevcut sorunları da aşacağız, ekonomiyi daha da büyüteceğiz, soframızdaki ekmeği daha da büyüteceğiz. Huzuru, kardeşliği, özgürlüğü, demokrasiyi, güvenliği daha da büyüteceğiz.” sözlerini sarf etti.

“Türkiye Yüzyılı’nı hep birlikte inşa edeceğiz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geleceğe sağlam adımlarla ilerlediklerine, asırların tortularını kaldırarak, engelleri aşarak ilerlediklerine dikkati çekerek, “Biz kendimize güvenirsek, birbirimize güvenirsek, 86 milyon kardeş olursak, Allah’ın izniyle aşamayacağımız engel, erişemeyeceğimiz hedef yoktur. İnanıyorsanız üstünsünüz, inanıyorsanız zafer sizindir. İnançla, güvenle, özgüvenle inşallah Türkiye Yüzyılı’nı hep birlikte inşa edeceğiz. Rabb’im yar ve yardımcımız olsun diyorum.” diye konuştu.

2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi’nin, TBMM Genel Kurulu’nda görüşüleceğini anımsatarak, milletvekillerine başarılar dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletvekillerinin, gerilime, tahriklere, hakaretlere boyun eğmeden, sabırla ve tahammülle bütçe sürecini yönetmelerini beklediğini vurguladı. (İLKHA)




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —