Çin basınında yer alan bilgilere göre, Malezya Dışişleri Bakanlığı yetkililerinden oluşan bir heyet 10–16 Eylül tarihleri arasında Doğu Türkistan'da ziyarette bulunarak Urumçi, Sanji, Altay ve Komul gibi şehirlerde çeşitli gezilere katıldı.
Çin makamları bu heyeti, daha önce gelen tüm yabancı heyetlerde olduğu gibi, önceden hazırlanmış turizm cazibe merkezlerinde gezdirildi. Çin, Doğu Türkistan'da dine ait her şeyi en ağır şekilde yasakladığı bir dönemde, hiçbir utanma belirtisi göstermeden ilk durak olarak merkezi şehir Urumçi'de bulunan sözde "Xinjiang İslam Enstitüsü"ne götürdü. Burada sözde "din görevlisi yetiştirme ve dini faaliyetlerin geliştirilmesinde elde edilen başarılar" övüyle anlatıldı.
Heyetin ikinci durağı "Uluslararası Büyük Pazar" oldu. Çin, tüm yabancı ziyaretçileri özellikle buraya toplayarak, Uygurların "Dans ve şarkı söyleyerek mutlu ve huzurlu bir yaşam sürdüğü" algısını yaratmaya çalıştığı gibi Malezyalıları da aynı alana yığdı.
Daha sonra heyete sözde "Xinjiang terörle mücadele ve aşırılığın ortadan kaldırılması müzesinde yer alan sergi alanını gezdirildi. Çin işgalcileri, Doğu Türkistan'da uyguladıkları sistematik soykırım politikalarını aklamaya ve bu sahte sahneler üzerinden baskılarını "meşru" göstermek için yoğun çaba sarf ediyor.
Çin basınında, Malezya heyetinin bu ziyaret sonrası Doğu Türkistan'daki mevcut durumundan memnun oldukları ve Çin'in bölgeye gösterdiği ilgiyi gördüklerini dile getirdiği röportajlar servis edildi. Ayrıca Çinli yetkililerin, yabancı heyetin ülkelerine döndüklerinde bölge hakkında Çin güzellemesi yapacağı yönünde açıklamalarda bulundukları dikkat çekici.
ÇİN YİNE SAHTE SAHNELERLE YABANCILARI ALDATIYOR!
İstiqlal TV Genel Koordinatörü Sn. Muhammed Ali Atayurt Konuyla ilgili olarak "Camiler kapalı, Kur'an yasaklı, çocuklar anadilinden koparılmışken, soykırım suçlusu Çinli yetkililer utanmadan "İslam Enstitüsü"nü dini özgürlük vitrini olarak sergiliyor.
Pazar yerlerinde Uygurları dans ettirip sahte "mutlu Uygur" tablosu çizmeye çalışıyor. Aslında hepsi Çin'in soykırımı gizlemek için ürettiği birer propaganda dekoru.
En vahimi ise: Malezya heyetine "terörle mücadele sergisi" gezdirilerek, Uygurların yaşadığı baskı, sürgün ve toplama kampları "güvenlik önlemi" gibi sunularak soykırım aklamaya çalışılıyor.
Ancak hakikat gizlenemez. Doğu Türkistan'da yaşanan zulüm, hangi sahte gösteriyle örtülürse örtülsün, gerçeği değiştirmez. Çin'in propaganda sahnesinde rol alan her yabancı heyet, aslında bir halkın çığlığını susturma girişimine ortak olmuş sayılıyor." Değerlendirmesini yaptı.