Suriye'de Esad rejiminin çöküşü, yalnızca bölgeyi değil, Türkiye siyasetini de derinden sarstı. Özellikle CHP'nin bu süreçte sergilediği dış politika yaklaşımı, büyük bir kriz olarak hafızalara kazındı. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel'in, Şam'ın düşmesinden yalnızca bir gün önce yaptığı "Esad ile temas sağlanmalı" açıklaması, hem kamuoyunda hem de parti içinde sert eleştirilere neden oldu.
Suriye'de Esad rejiminin devrilmesiyle, Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) dış politikadaki eksiklikleri bir kez daha gün yüzüne çıktı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in, Esad karşıtı grupların Şam'a ilerlediği saatlerde yaptığı "Esad ile temas kurulmalı" açıklaması, partinin dış politika vizyonunun ne kadar zayıf olduğunu ortaya koydu.
Esad rejiminin çöküşü, 8 Aralık'ta Şam'ın kontrolünün kaybedilmesiyle kesinleşti. Ancak bu süreçte CHP'nin dış politika danışmanları ve yöneticileri, durumun ciddiyetini ve gelişmelerin hızını öngörmekte başarısız oldu. Özgür Özel'in 7 Aralık'ta yaptığı "Bir an önce Esad ile temas sağlanmalı" açıklaması, ertesi gün rejimin düşmesiyle eleştirilerin odağı haline geldi.
CHP'nin dış politikada öne çıkan isimleri Faruk Loğoğlu, Ünal Çeviköz ve Namık Tan, uzun yıllar partinin dış ilişkilerdeki yönünü belirledi. Ancak bu isimlerin, özellikle Suriye konusundaki analiz ve önerilerinin zamanla tutarsız ve başarısız olduğu görüldü. Kemal Kılıçdaroğlu döneminde aktif rol oynayan Çeviköz, bu süreçte yaptığı hatalı çıkışlarla sık sık tartışıldı.
Faruk Loğoğlu ve Namık Tan gibi deneyimli isimlerin de dahil olduğu dış politika kadroları, Özgür Özel liderliğinde yeni bir yapılanmaya gidiyor. Loğoğlu ve Tan'ın son dönemlerde partinin dış politika danışma toplantılarına katılması, yeni bir politika arayışının işareti olarak görülüyor.
Esad rejiminin devrilmesiyle Suriye'de 1963'ten bu yana süren Baas iktidarı sona erdi. Ancak bu tarihsel süreçte CHP'nin, Esad ile temas çağrısı yapması ve yanlış zamanlaması, hem parti içinde hem de kamuoyunda büyük bir iletişim krizi olarak kayıtlara geçti.
CHP, dış politika kadrosunda yenilenme arayışına girerken, Suriye ve bölge politikaları üzerine daha etkili bir strateji geliştirmek zorunda. Partinin yeni yönetiminin, geçmişte yapılan hatalardan ders alarak uluslararası ilişkilerde daha öngörülü bir yaklaşım benimsemesi bekleniyor.