Tarih: 12.02.2025 07:53

Bu sessizlik hiç mi hiç hayra alamet değil…

Facebook Twitter Linked-in

Bu sessizlik hiç mi hiç hayra alamet değil…/ ÖZEL-YORUM-HABER

Belirsizlik ve kararsızlık, en kötü karardan daha berbattır; bunu az çok tecrübe etmişliğimiz vardır.

Kimi zaman yaşayarak, kimi zaman da kendimize bile isteye yaşatarak.

Neredeyse haftası geldi ve halen daha şehrimizin Ticaret Odasından şu yaşananlar için her hangi bir açıklama gelmedi. 

Sanki de sükût ikrardan gelir sözünü bir kez daha teyit edercesine…

Ama eninde sonunda kısa bir süre zarfında birileri kameraların karşısına geçerek yaşanan bu durum hakkında kesin bir karar açıklayacaktır.

Aslın da ihtimaller çok fazla değil. 

Ya kanun olaya dur deyip, uygulamayı durduracak ve sonrasında bir fırtına kopacak. 

Ya da kanun takipsizlik kararı verip, bir kez daha birçok beyinde, birçok akılda soru işaretleri bırakarak; kısa bir süreliğine de olsa yaşamış olduğumuz heyecanı sonlandırıp, günlük rutin ve monoton hayatımızın akışına, mola verip kaldığımız yerden devam ettireceğiz.

Ortaya konulan her ne ise kabullenerek, kabul ederek…

Hepsi bu kadar!

Kanun şayet bu uygulamaların yanlış olduğu yönünde karar alır ise işte o zaman seyredin gümbürtüyü.

Hani olur ya; bir de tarih olayına girilip daha önceki uygulamalar da kapsama dâhil edilir ise işte o zaman odanın yönetiminin derhal lağvedilip, olağan üstü bir seçime gitmesi gerekmektedir.

Hem de hiç ara vermeden.

Etik olan da budur zaten.

Durumu adli yargıya intikal ettiren Ağyürek, Allah'tan kayyum istememiş. Ya bir de kayyum isteseydi ve mahkeme de kayyum ataması yapsaydı var ya, cümle âleme olacak olan rezilliğimizi inanın hiçbir fotoğraf karesi kurtaramazdı.

Rahmetli Sakıp Sabancı'nın bir teşekkür hikâyesi vardır. İş insanlarımızın pek çoğu bilir bu hikâyeyi…

Hani yapılan veya yapılması düşünülen hizmetler karşılığında maddi bir beklenti içerisindeyken, karşılığında manevi olarak sadece kucaklar dolusu teşekkürler edilir ya. Teşekkürleri kamyona dolduran şahıs, bu teşekkürlerin karşılığında fırından tek bir ekmek dahi alamaz ya; bizim fotoların hikâyesi de, tıpkısının aynısıyla bu durum işte. Yani diyorum ki son seçimden bu yana, şehrin ekonomisi ve canlılığı açısından; elimizde olan tek bir geçenlerde bir kalemin yazdığı üzere, sadece ve sadece koskocaman bir foto albümümüz var ve bu albümdeki resimlerin hiç birisi karın doyurmuyor…

Sanki de; bu şehirde var olan STK larımızın yönetim kurulları hep bu tarzda mı çalıştı ne!

Kararlar birkaç kişi tarafından alındı ve karar defteri elde imzası açılan şahsın ayağına kadar götürülüp, imzaya alındı diye tahmin ediyorum. 

Kararlar neye göre mi alındı, işte gelinen nokta da durum ortada. 

Bu durum birileri için bir şey ifade etmiyor mu?

Uygulamanın bu şekilde olduğunu "delikanlıca/harbi olarak" söyleyecek birisini bulamayacağımız için, biz de tahmin ediyoruz ve duyumlarımız bu yönde demekten başka çaremizin olmadığını da ayrıca belirtmek isteriz.

Doğrusu ise,

Beklerdik ki;

Bir açıklama yapılsın.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —