Tarih: 03.11.2024 11:15

Birileri bizi yanlış anlamasın sakın.

Facebook Twitter Linked-in

Bizim amacımız iktidar koltuğu hevesi değil, ülkeyi yönetmek ve halkın üzerinde tahakküm kurarak onlara kibir deryalarının ortasından uzaklardan bakmak hiç değildir.
Eğitimsizliğin ortasında eğitimden bahsederek, adaletin sıfır noktasının çürümüş zemininden ahkâm kesmek asla olamaz.
Sağlık denilen noktada bırakın çağ atlamayı, daha beterinden başa dönülmesi ve aradan geçen zaman içerisinde halkımızın bünyesinde oluşturulan hastalıkların kaydını dahi tutmakta zorlandığımızın ve üzerimize illet olarak yapışan sıkıntıların çaresizliğini yaşamamız, çağın neresinde olduğumuzun da en bariz bir göstergesidir. 
Birileri bizleri sakın yanlış anlamasın.
Bizim amacımız makamda veya mevkii de değildir. Bizim amacımız kadim halkımızın refahınadır, yüreğinin hoşnutluğunadır, gönlünün sıcaklığınadır.
İşte halk orada! Cesareti olan var ise buyursun adım olarak varsın yanına ve kim kimden razıdır sorsun. 
Hodri meydan diyorum!
Esnafın varlığının yok edildiği bir düzende, iş insanının tefecilere teslim edildiği bir düzende, emeklinin hakaretler derecesinde alay edilerek aşağılandığı bir düzende, işçinin köleleştirilerek sömürüldüğü bir düzende, kadının-bilhassa kadının meta olarak görüldüğü ve analık kavramının ayaklar altında çiğnetildiği bir düzende, aile birlikteliklerinin bilinçli olarak yozlaştırılarak kadim kültürümüzün ve geleneğimizin unutturulduğu bir düzende, gelecek nesil olarak adlandırıp, o durum doğrultusunda hayalini kurduğumuz ama bu gün tanımakta dahi zorlandığımız gençliğimizin elimizden kaydığını seyrettiğimiz bu düzende hangi makam bizi vicdani rahatlık içerisinde nefes almamızı sağlar ki?
Haklının etiket değerine ve kalınlığına göre belirlendiği günümüzde, açlık sınırı canavarıyla enflasyonun acımasız dişlileri arasında parçalanmaya mahkum edilmiş halkımıza hani makam layık görülmüştür sorarım size?
Asgari ücret dayatması ile açlık sınırının dahi arasında fark olması, yoksulluk sınırının bahse konu bu sınırlara dahi yaklaşamaması ekonomi acizliğimizi ve başarısızlığımızı daha nasıl ifade edebilir ki?
Sorarım size!
İktidara geldiğiniz an yakınından 100 çeyrek altın borç alan kişi bugün o çeyrek altınlara kaç para ödeyecektir hesabını yaptınız mı hiç? Şimdi mevcut durumda fiyatlandırılan çeyrek altın ile sizin iktidarınızın ilk gününde olan çeyrek atlının arasındaki fiyat oranı sizin hangi başarınızın göstergesi olabilir ki? 
İnanların aklı ile alay etmeniz, sizin kibir dağlarının zirvelerinde dolaşarak halka oralardan bakmanız ne yazıktır ki bu yoksulluğumuzu saklayamıyor. 
Yine söylüyoruz birileri bizi sakın yanlış anlamasın.
Biz sizin sözde ısıtmış olduğunuz koltuklarınızın sıcaklığına değil, o koltukların altında- kibrinizle birlikte biriktirmiş olduğunuz pisliklerin ortaya çıkarılmasına talibiz.

Bunun için de anahtarımız ile kibir kapılarınızı açmaya geldik.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —