Tarih: 27.07.2023 09:00

Bir devrin başlangıcı Erzurum Kongresi

Facebook Twitter Linked-in

Bir devrin başlangıcı Erzurum Kongresi Osmanlı İmparatorluğunun 30 Ekim 1918 de imzalamak zorunda kaldığı Mondros Mütarekesinin 24. Maddesinde: 'Vilâyât-i Sitte'de karışıklık çıktığı takdirde, bu vilâyetlerin herhangi bir kısmının işgal hakkını İtilâf Devletleri muhafaza ederdi', denmişti. Söz konusu Vilâyât-i Sitte, Doğu Anadolu'nun: Sancaklarıyla birlikte Erzurum, Van, Bitlis, Harput, Diyarbekir ve Sivas Vilâyetleri idi. Mütareke belgesinin İngilizce olan metninde, bu 'Altı Vilâyet', Altı Ermeni Vilâyeti olarak ifade edilmişti. Öteden beri var olan bu Ermeni tehlikesi, son olarak da bu Mütareke belgesinde yeniden ele alınınca, ilk direnme hareketi İstanbul'da başladı. Fransız işgal komutanının İstanbul'a girdiği gün, 'Hâdisât' gazetesinde 'Kara Bir Gün" adlı makalesini yazan Süleyman Nazif'in etrafında Doğulu aydınlar toplandılar. Bunlar, Doğu Anadolu'daki Altı Vilayetin Ermenilere verilmek istenmesine karşı direniyorlardı. Erzurumlu bir öğretmen olan Cevdet Dursunoğlu, İstanbul'da kurulmuş olan 'Vilâyât-ı Şarkiye Müdafaa-i Hukuk-u Milliye Cemiyeti' nin bir şubesinin Erzurum'da açılması iznini aldı ve böylece, Millî Kurtuluş Savaşının ilk teşkilâtlanması, Doğuda başlamış oldu¹. Bu mücadeleye yine bir öğretmen olan Süleyman Necati, Erzurum-' da çıkardığı 'Albayrak" gazetesi ile yardımcı olmaktaydı. Erzurumlular, işte bu sıralarda en güçlü desteğe kavuşmuşlar: 15. Kolordu Komutanı olarak Erzurum'a gelen Kâzım Karabekir Paşa, kendilerini bütün gücüyle destekledi. Kâzım Karabekir Paşa'nın himayesi altında cemiyet, ilk Kongresini, 17 Haziran 1919 da Raif Efendi'nin başkanlığında yaptı Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Görevlisi,  Bu hüküm, Mondros Mütarekesi ile bize bırakılan topraklarımız içindir. Bütün Türkiye ölçüsünde, ilk Milli Mücadele Teşkilatı, bugünkü Oltu - Şenkaya - Olur İlçelerini de içine alan Kars İli ile Artvin ili ve Batum ile Ahiska - Ahilkelek bölgelerini, Ermeni ve Gürcü Cumhuriyetlerine karşı korumak için, 5 Kasım 1918 de Kars'ta, 'Milli İslâm Şûrâsı' adıyla kurulmuş ve merkezi Kars olan bu geçici yerli Türk Hükümeti'nin adı, 18/19 Ocak 1919 daki Büyük Kars Kongresi'nde 'Cenübigarbi Kafkas Hükümeti' olmuştu. (bak, Kırzıoğlu M.F., 'Milli Mücadelede Kars-I. Belgeler', 1960 Istanbul)da yaptı. Bu toplantıda, gelecekleri tehlikede bulunan Doğu İlleri ile müşterek bir toplantı yapılması kararlaştırıldı ve çevre vilâyetlerle ilgi kuruldu. Diğer taraftan, Millî Mücadelenin Anadolu'dan başlatılması gereği ile, 19 Mayıs 1919 da 3. Ordu Müfettişi olarak Samsun'a gelen Mustafa Kemâl Paşa, buradan Havza yoluyla Amasya'ya geçmişti. Tarihe 'Amasya Tamimi' diye geçen belge, Kâzım Karabekir Paşa'nın da görüşü alındıktan sonra Mustafa Kemâl ve Ali Fuat Paşalarla Rauf ve Refet Beyler tarafından imzalanmış ve birçok sivil ve askerî makamlara gönderilmişti. Bu tamimin bir maddesinde, "Doğu İllerimiz adına 10 Temmuz 1919 da Erzurum'da bir kongre toplanacaktır. Bu Kongre için Doğu Vilâyetlerinin Müdafaa-ı Hukuk-u Milliye ve Redd-i İlhak Cemiyetlerinden seçilmiş olan kişiler, Erzurum'a doğru yola çıkmışlardır. O tarihe kadar öteki illerin delegeleri de Sivas'a ulaşabileceklerinden, Erzurum Kongresinin üyeleri de, uygun görecekleri zamanda, Sivas Genel Toplantısında bulunmak üzere yola çıkacaklardır'' denilmekteydi. Bu tamimle Millî Mücadele, düşünce ve plânlama safhasından çıkarak, fiilî harekete ulaştı ve kısa zamanda bütün yurda duyuruldu. Tamimin yayınlanmasından sonra Ali Fuat Paşa, Ankara'ya döndü. Mustafa Kemâl Paşa ile Rauf Bey, Sivas üzerinden Erzurum'a doğru yollarına devam ettiler. Ne var ki İstanbul Hükûmeti, Îngilizlerin devamlı sıkıştırması yüzünden Mustafa Kemâl'i İstanbul'a geri çağırdı. Zamanın Dâhiliye Nâzırı Ali Kemâl, Elâziz'e tayin ettiği Ali Galip adındaki valiye özel talimat ve yetki vererek, Sivas'da Mustafa Kemâl Paşa'yı yakalamasını emretti ise de, bunda muvaffak olamadı. 28 Haziran günü Sıvas'tan yola çıkan Mustafa Kemâl Paşa ve maiyeti, 3 Temmuz'da Erzurum'a geldiler. 15. Kolordu Komutanı Kâzım Karabekir Paşa, kendi isteği ile görevinden ayrılan Erzurum Valisi Münir Bey, Bitlis Valiliğinden azledildiği için Istanbul'a giderken Erzurum'a uğramış olan Mazhar Müfit Bey, Vilâyât-i Şarkiye Müdafaa-i Hukuk-u Milliye Cemiyeti'nin Erzurum Şubesi idarecileri ve şehrin ileri gelenleriyle Mustafa Kemâl Paşa'yı, Ilıca mevkiinde karşıladı. Buradan birlikte şehre geldiler. Başta Vali vekili Hemşinli Elhac Kadı Hurşit Efendi, Vilâyet erkânı, askerî tören birliği, Kolordu bandosu ve halk, Mustafa Kemâl Paşa'yı karşıladı. Aynı günün gecesi Mustafa Kemâl Pașa, Kâzım Karabekir Paşa, Vali Münir Bey, Rauf Bey, eski mutasarrıflardan Süreyya Bey, Mazhar Müfit Bey, Ordu Kurmay başkanı Albay Kâzım(Dirik), Kurmay Başkanı Hüsrev ve Doktor Binbaşı Refik (Saydam) Beyler ile, gizli bir toplantı yaptı, düşüncelerini ortaya koydu; ve Mustafa Kemal Paşa bu toplantıdan sonra aşağıdaki şu cümlelerle istifasını verdi. (Mübarek Vatan ve Milleti parçalanma tehlikesinden kurtulmak ve Yunan ve Ermeni âmâline kurban etmemek için, açılan Mücahede-i Milliye uğrunda milletle beraber serbest surette çalışmaya, sifat-i resmiye ve askeriyem artık mâni olmağa başladı. Bu gaye-i mukaddese için, milletle beraber nihayete kadar çalışmaya mukaddesatım nâmına söz vermiş olduğum cihetle, pek âşıkı bulunduğum silki celîl-i askeriyeye bugün veda ve istifa ettim. Bundan sonra Gaye-i Mukaddese-i Milliyemiz için her türlü fedakârlıkla çalışmak üzere sine-i millette bir ferdi mücahit suretiyle bulunmakta olduğumu tamimen arz ve ilân eylerim) Ve böylece Erzurum kongresine gidildi. Sonrasında yaşananlar ve şimdi ki durum… Haydi Erzurum bir kez daha şahlan ve kır artık şu ekonominin seni bağlayan zincirlerini.   İbrahim Bayrakçı


Orjinal Habere Git
— HABER SONU —