TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu'nun "571 aktif hakemin 371'inin bahis hesabı var" açıklaması, sadece Türk futbolunun değil, toplumun vicdanını da sarstı.
Yıllardır fısıltı halinde dolaşan "hakemler bahis oynuyor" iddiası artık belgeli, resmi ve tescilli hale geldi.
Ve şimdi, herkes aynı soruyu soruyor: "Bu kadar kirin üstünde hangi sonuç temiz olabilir?"
MHK Sessizlikte, Kulüpler Ateş Hattında
Merkez Hakem Kurulu'ndan (MHK) hâlâ resmi bir açıklama gelmedi. Ancak kulüp yöneticileri, futbolun adalet terazisinin tamamen bozulduğunu söylüyor.
Bazı kulüpler, "Biz yıllarca hakem hatası dedik, meğer mesele hata değil, bahismiş" yorumuyla tepkisini ortaya koydu.
Sosyal medyada binlerce taraftar, "Sahada top değil, kupon döndürmüşler" diyerek öfkesini dile getiriyor.
Futbolun içinden isimler ise daha net:
Bir teknik direktörün ifadesiyle, "Bahis oynayan hakem yönetiyorsa, adalet değil senaryo izliyoruz."
Spor Yorumcuları: "Bu sadece buzdağının görünen kısmı"
Spor kamuoyu da şokta. Bazı eski hakemler, federasyonun açıkladığı rakamların "gerçek tablonun küçük bir bölümü" olduğunu savunuyor.
Tecrübeli bir yorumcu, canlı yayında şu çarpıcı cümleyi kurdu:
"Futbolun en büyük sorunu VAR değil, VARDI. Herkes biliyordu ama kimse konuşmadı."
Bir diğer yorumcu ise federasyona destek vererek, "Yıllardır sümen altı edilen pislikleri ortaya döken bir başkan var, bu mücadeleye herkesin destek olması gerekiyor" dedi.
UEFA ve FIFA Takipte
TFF'nin, konuyu FIFA ve UEFA'ya resmi raporla bildirdiğini açıklaması uluslararası yankı da uyandırdı.
UEFA kaynakları, konunun etik komitesinde ön incelemeye alındığını doğruladı.
Avrupa futbol kamuoyunda "Türk futbolunun temizlenmesi için tarihi bir fırsat" yorumları yapılıyor.
Ancak bazı yabancı gazeteler, bu kadar geniş bir bahis bağlantısının "sistemin çürümüşlüğünü" gösterdiğini yazdı.
Toplumun Güveni Zedelendi
Bu skandal sadece sporun değil, toplumun da güven damarını kesti.
Yıllardır sahada alın terine inanan, televizyon başında heyecanla maç izleyen milyonlarca insan bugün şüpheyle bakıyor.
Çünkü artık kimse maçın skoruna değil, "kim ne oynadı" sorusuna odaklanıyor.
Bir futbolseverin sosyal medyada paylaştığı şu cümle durumu özetliyor:
"Biz heyecanla maçı izlerken, belki de hakem aynı maçta kuponun tutmasını bekliyordu."
Yeni Bir Dönemin Eşiğinde mi, Yoksa Yeni Bir Fırtınanın Ortasında mı?
Hacıosmanoğlu'nun "kalan sağlar bizimdir" çıkışı, radikal bir temizlik sürecinin başladığını gösteriyor.
Ancak bu süreç sadece hakemlerle sınırlı kalırsa, kök değil dal temizlenmiş olur.
Çünkü futbolun çürüğü sadece düdükte değil; yönetimlerde, kulüp ilişkilerinde ve menfaat zincirlerinde gizli.
Bu yüzden bu temizlik ya bir milat olacak ya da bir maskaralık.
Türk futbolu, şimdi tam da o çizgide duruyor:
Ya ayağa kalkacak…
Ya da kendi gölgesinde bir kez daha kaybolacak.