Tarih: 30.05.2023 09:51
AB, ÇOCUKLARIMIZI VE GENÇLERİMİZİ NASIL DEVŞİRİYOR?
AB, ÇOCUKLARIMIZI VE GENÇLERİMİZİ NASIL DEVŞİRİYOR?
SABAHATTİN İSMAİL
Dünkü yazımda da vurguladığım gibi, AB, son 6 ayda çok hareketlendi. Her gün birkaç iki toplumlu etkinlik organize ediyor.
BM, ABD ve Rum yönetimi de bu etkinliklere maddi veya siyasi destek veriyor.
Özellikle ilkokul, orta okul, lise ve üniversite öğrencileri hedef kitle olarak belirlenmiş...
"Odun yaşken eğilir" diyerek, çocuklarımızı TÜRK kimliğinden ve Türkiye – KKTC sevdasından koparmaya çalışıyorlar...
Diyeceksiniz ki Rumlarla ortak etkinlik düzenlenmesinin ne zararı var?
Eğer siyasi bir hedef güdülmeseydi, elbette hiçbir zararı olmazdı...
Ne ki öyle değil!
AB/ABD/BM ve Rum yönetiminin hedefi, gençlerimizin beynini yıkamak, onları federasyon hedefi için devşirmek, TÜRKİYE-KKTC karşıtı eylemlerin aktivisti yapmaktır....
Amaçları, çocukların TÜRK KİMLİĞİNİ parçalayıp yerine, "Rumlarla kardeş olduğumuz" safsatasını, KIBRISLILIK kimliğini, "ADADA YÜZDE 80 RUM, YÜZDE 20 TÜRK'TEN OLUŞAN TEK KIBRISLI HALK VAR" uydurmasını genç beyinlere yerleştirmektir....
Ortaokul çocuklarının ve öğretmenlerin topluca ara bölgeye götürülerek bu tür eğitimler için açılan DAYANIŞMA EVİ'nde Rum çocuklarıyla buluşturulmalarını ve özel uzmanlar tarafından beyinlerinin yıkanmasını öngören İMAGİNE PROJESİ böyle bir projeydi
6000 civarında öğrencinin 800'den fazla öğretmenin eğitildiği İMAGİNE PROJESİ, AB'ın patronu Almanya tarafından finanse edilmekteydi.
Ne yazık ki, devlet yetkilileri ve Eğitim Bakanlığı da bu projeye destek verdi!!!
Tepkilerimiz sonucu bu projeden çekildik, ancak AB ve Almanya hala "yeniden başlatın" diye bastırıyor.
Anımsanacağı gibi geçen yıl da Akıncı'nın eşi Meral Akıncı'nın Başkanı olduğu ve AB tarafından bugüne dek on milyon euro'dan fazla para akıtılan KAYAD adlı dernek de, okullarda cinsiyet eşitliği (LGBT+) farkındalık eğitimi vermek için dönemin Milli Eğitim Bakanı Olgun Amcaoğlu ile bir protokol imzalamış, ancak gösterdiğimiz büyük tepki sonucu bu proje de iptal edilmişti
Yine geçmişte AB'ın fonladığı iki toplumlu Tarihsel Diyalog ve Araştırma Derneği vasıtasıyla yüzlerce tarih öğretmenine TÜRK MİLLİ TARİHİ yerine, uyduruk KIBRISLILIK TARİHİ eğitimi verdikleri biliniyor.
Geçtiğimiz aylarda yine hedef kitlesi çocuklarımız olan 3 dilde bir çocuk kitabı da basılarak dağıtıldı
"LGBT+ " eğitimi veren ve bu yönde farkındalık yaratma etkinlikleri düzenleyen iki toplumlu "KUİR KIBRIS " gurubu da, yine AB tarafından finanse ediliyor. Bu çerçevede sokaklardaki ilan panolarına LGBT+ reklamı yapan ve AB'ın parasıyla basılan dev afişler asıldığı anımsanacaktır
Geçtiğimiz 29 Nisan'da ise " , 14-17 yaşlarındaki "KIBRISLI" gençlerin "Mağusa"da (Gazi kelimesini kullanmıyorlar) ortaçağ tarihini öğrenmeleri için iki toplumlu bir oyun etkinliği düzenlendi
Etkinlik, AB tarafından fonlanan Mağusa Kültür Derneği, Kıbrıs Dostluk Programı ve Öğrenciler Birlikte Örgütü tarafından organize edildi ve BM Barış Gücü (UNFICYP) tarafından da desteklendi
Yine geçtiğimiz haftalarda "iki toplumdan kadınların müzakere ve çözüm sürecine katkıları" konulu iki toplumlu bir kadın etkinliği düzenlendi
Bir yandan gençlerimize hiçbir BM kararına dayanmayan insanlık dışı ambargo ve izolasyonlar uygulanırken, bir yandan da gençliğimizi devşirmeye yönelik bu etkinlikler saymakla bitmez.
Gençliğimiz, öylesine yoğun bir psikolojik harekat saldırısı altındadır ki, birkaç yazıyla anlatmak çok yetersiz kalmaktadır
ŞİMDİ DE RÜŞVET
AB'ın gençliğimize yönelik son operasyonunu ise, önceki gün bir ilanda gördüm.
İlanda, bir iş hayali kuran gençlerimize 300 euro ve bir iş kuracak gençlere de 700 euro verileceği belirtilerek AB ofisine başvuru yapıp isimlerini kaydetmeleri isteniyor
AB, Rum yönetimi ile birlikte ambargo uyguladığı her gencimize, çerez parası da olsa, resmen rüşvet verecek.
Yani "sana ambargo ve tecrit uyguladığıma aldırma. Bir iş düşün 6000 tl al. Bir iş kur 14 bin tl al. Yeter ki bana müracaat et, bana ismini cismini kaydet" diyor.
Bu para ile bir dükkana tabela bile yapılamayacağı biliniyor.
Hedef başka.
Amaç gençleri kendileri ile temasa geçirmek, adını, adresini, telefonunu, iş hayalini kayıt altına almak.
AB ile maddi bir ilişki tesis edip o bağı sürekli kılmak, ilerisi için temasta kalmak.
Tabii bu gülünç parayı almak için de 'orijinal Kıbrıslı ' olmak ve sözde "KIBRIS CUMHURİYETİ" KİMLİĞİ almak gerekiyor. Yani, Rum devletinin vatandaşı olma şartı dayatılıyor.
TC kökenli gençlerimiz ırkçı bir zihniyetle dışlanıyor...
Federasyona ve federasyoncu partilere kitle tabanı işte böyle yaratılıyor.
AB ile bir şekilde para ilişkisine giren gençlerin, iki devletli çözümü savunmayacağı varsayılıyor. AB'den, ağılını, tesisini geliştirmek için sözde KIBRIS CUMHURİYETİ kimliği alıp hibe destek elde eden hayvancı, çiftçi, üretici, fabrika sahibi insanlarımızın, bu maddi ilişki devam etsin diye, federasyonu ve federasyoncu partileri savunacağı hesaplanıyor. .
Günün sonunda İki devletli çözümün ve KKTC'nin, kendilerine para akışına engel olacak gereksiz bir durum olarak görüleceği ve federasyoncu partilere destek olunacağı düşünülüyor
ÇARE NE?
Dün de vurguladığım gibi, bu işleri yürüten, gençleri Rumlarla buluşturan, devşiren, parayı dağıtan, KKTC'nin altını oyan, Rum yönetimi ve federasyoncular için çalışan AB DESTEK OFİSİ KAPATILMALIDIR
İlişkiler DEVLETTEN DEVLETE olmalıdır.
KKTC'yi tanıyana, ambargo ve izolasyonları kaldırana kadar, AB ve Rum yönetimi ile ilişkiler kesilmelidir
Bu tür projelerin daha gelişmişi ve ciddisi, TC Destek ofisi ve KKTC tarafından uygulanmalıdır.
Yoğun bir psikolojik savaş operasyonu ile karşı karşıya olan gençlerimizle daha yaygın temas sağlanarak, gençliğimiz AB ve Rum etkisinden kurtarılmalıdır
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —