Bu dunya birşeyleri elde etme noktasında,
bir insanın bır damla göz yaşına degmıyecek kadar luzumsuz oldugunu anlayanların omuzunda yükselecektir ki
buda insanın kamil olmasının nişanesidir.
Bunu anlama adına,halkımız bir deyim ortaya cıkardı,farkına varmadan,
Eskiden bır şeyimiz yoktu ama agzımızın tadı vardı,bereket vardı derken
ne oldu bu gün insanın her şeyi metaryalist,maddeci,cıkarcı ve menfaatci oldu.
Bunu anlamak adına diyoruz ki
Dünya denen bu yaşanılan yeryuzunde,varlıgını Adem(a.s) dan bu yana dunyaya sürdüren
insan oglunun içerisinde parayı, sermayeyi ,elinde bulunduranların en buyukleri diye atlandırdıgımız
dünya sermaye devleri adı altında oluşmuş olan
ÜST AKIL
diye adlandırılan
PARANIN, SERMAYENİN SAHİBLERİ nin
DİNİ
üzerine yaşadıgımızın farkına varmayanların cogunlugunda olan insanlık, içinde bulundugu buhraandan cıkmanın yollarını yine aynı kafa ve anlayıs olan SERMAYE DİNİ içerisinde aramalarının getirisi olarak,ortada, ilahi din dedimiz yahudilik ve hırıstıyanlıkta kalmadıgından,
İslam Dinimizi İnsanlıga son defa gönderen Allahımız,bizlere hitaben,her zaman her şarta uyarıcı ikazı olarak,imanlarımızı tazelemek
noktasında ''Ey iman edenler,hakkıyla Allaha iman ediniz''derken İmanlarımızın zaman denen olgunun içerisinde bozulmuşluklarının
olabilecegini bizlere ikaz mı etmektedir düşüncesi ile Müslümanım diyenlerin iman hakikatı noktasında İMANI RESET yapması kacınılmaz İLAHİ BİR GERCEKTİR.
Asrımızın İslam anlayışı içerinde Ahır zaman diye nıtelendirdiğimiz şu zaman dilimindede,maalesef sistemlerin insan anlayısını
İnsanlık dediğimiz olgunun günümüz içerisinde karşılaştıgı son felaket belası dediğimiz İNSANLIGIN KARADELİĞİ olan maddeci
kapilatalıst,menfaatcı,cıkarcı,parayı eli gecırme adına herşeyin mubah sayıldıgı SERMAYE KARA DELİĞİ insanı ve insanlıgı yutmaktadır.
Yaratılmış olan insan denen varlıgının sonu,,yaratanın ifadesi ile herşeyin sonu olan KIYAMET ile olacagı acık beyanı ile sabıttir.
Fakat bu yaratılan insanın birey bazındaki ömrü dedigimiz sureç en fazla 100 sene olsun diyerek,insanın ve insanlıgın kıyamete
yaklaştıgı su zaman dilimi içerisinde,insanlıgın içine düşdüğü sosyal yapı içerisinde son kara delik diye tarıf edebilecegımız,
EKONOMİ KARA DELİĞİ
Sermaye sahiplerinin elinde bulundurdugu,Ekonomi yani para gücünün İnsanlıgn üzerindeki sahipliğinin üzerinden
bireyleşmenin getirisi yok oluşudur,yaradılıştaki en şerefli mahluk olan İNSAN'nın;yeniden DİRİLİŞİ ancak bütün dinlerin kabul ettiği
KANAAT anlayısının tekrar İNSAN OGLU TARAFINDAN KABULU İLE OLACAKTIR.
Bunun günümüzün içinde bulundugu anlayısta kanaat degıl,bıtmek bilmeyen ihtiyacı elde etme kaygısına düşen insanın
İmamı Azamın ben bugun şefte yaptım,yan komşum olan esnaf arkadaş daha şefte yapmadı,gidin ondan alın dediği noktada bu hareketini
ekonomık olarak baktıgımızda nasıl bir esnaf anlayışı bu, dertiren yapının KANAAT oldugunu göremeyenlerın algısı oldugunu anlamak lazımdıdır.
İnsanoglunun yaratılışından bu yana sınıflandıgı bir zaman diliminde, gelişmiş insan,medeni insan,cagdaş insan olgusu ile sömürülmeye hazır ruh yapısının oluşturularak, kandırılan insan ve insanlık, aslında köleleştiğimizin farkına varılmaması adına ortaya konan anlayışı
anlayabilmemiz için şöyle bir ifade ile anlatmış olalım.
İnsan ogluna verilmiş olan iradenin,nasılda sermeya sahipleri tarafından elinden alındıgını anlatabilme ve anlamak için,
toplumsal anlayıslara bakıldıgında,gunümüzde insanlar bütün bu anlamların neler dogurdugunu görebilmek adına idrak ederek düşünecegine,
bu düşünememenın getirisi,olaylar üzerinden analız ile idrakına varacagına,''DUR BAKALIM NE OLACAK,'' diyerek iradenin birilerinin kontrolunde oldugunu aslında soylerken,idrakinin hibotek altında oldugunu görmemekte.
Sermaye sisteminin savunucuları olan kapıtalıst düşüncenin önde gelenleri diyebilecegımız,aslında bir nevı teblıgcılerı,savunucularının karsısında,onlara tabi olmayan zümrelere taktıkları olumlu veya olumsuz ünvanlarla ,insanların kabulune göre dışlamaktalar.
Bu şekildede toplumların bırbırleri ile ugraşmaktan asıl düşmanın SERMEYA sahipleri oldugunu farkında olmadan yine SERMAYE SAHIPLERİNİN SİLAH sanayilerini kendi kanıyla beslediğini görememektedir.
Ne olduda bu gercekler karsısında İNSAN denen varlık,bu hale geldi sorusunu sormak lazım.
Bu sorular ışıgında İNSAN tabirde hata olmaz ise FABRİKA AYARLARINA yani ,yaratılış fıtratındaki asalete dönmelidir.