Çin'in, Uygur halkına yönelik zulmü her geçen gün artarken, Kaşgar, Hoten, ve Turfan gibi kültür medeniyetin hala kısmen korunduğu şehirlerdeki Uygur-Türk İslam dokusu acımasızca yok ediliyor. Çinli yetkililer, Uygur köylülerin yaşam alanlarını zorla yıkarak, tarım arazilerini gasp ediyor. Bu vahşi politika, sadece fiziksel değil, aynı zamanda kültürel bir soykırım sürecini temsil ediyor.
Çin'in Yıkım Politikası Saniye-Saniye Kaydedildi:
Video kayıtları, Çin yönetiminin yıllardır süren evleri zorla yıkma ve Uygur halkını iktisadi dar boğaza sürükleyerek köle işçiliğe mahkum etme siyasetini gözler önüne serdi. Köy sakinlerinin hayvan yetiştirdiği ahırların yerle bir edilmesi, tarlada çalışan köylülerin mallarının gasp edilmesi, çaresiz Uygur köylülerinin yaşadığı dramatik anlar videolara yansıdı.
Uygur Köylülerin Çaresizliği ve Çin'in Yalanları:
Öğle molası döndüklerinde mahvolmuş evlerle karşılaşan Uygur köylüler, koyunlarının, tavuklarının ve mal varlıklarının bilinmeyen bir yöne götürüldüğünü fark ediyor. Çin'in yalan dolu propagandalarına karşı gerçeklerle yüzleşen köylüler, Çin'in Uygur halkının yaşamını adeta darmadağın ettiğini dile getiriyor.
Gözlemcilerin Değerlendirmesi:
Çin rejimi, Doğu Türkistan'da sürdürdüğü bu soykırım politikasıyla, Uygur toplumunu sadece Çinlileştirmekle kalmıyor, aynı zamanda halkın ekonomik kaynaklarını da yok ediyor. Gözlemciler, bu tür olayların Çin propaganda medyasında asla yer almadığını ve uluslararası topluma "Xinjiang yahşi yer" propagandası yaparak gerçekleri gizlediğini belirtiyor.
Çin'in Uygur evlerini zorla yıkarak sürdürdüğü bu vahşi politika, uluslararası toplumun dikkatini çekmeye devam ederken, gerçekler ortaya çıkıyor ve Çin'in yalanları çürüdü. Uygur halkının yaşadığı bu dramatik durum, uluslararası insan hakları kuruluşlarının ve toplumun müdahalesini çağırıyor.