Asgari ücret pazarlıkları başlamadan tansiyon yükseldi.
Türkiye'nin en büyük iki işçi konfederasyonu Türk-İş ve HAK-İŞ, 2026 yılı asgari ücret görüşmelerine katılmama kararı aldı. Sendikalar, yıllardır eleştirilen komisyon yapısında değişiklik talep ediyor.
Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, "Adil olmayan bir masada artık yer almayacağız" derken, HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan da "Aynı görüşteyiz, mevcut yapıyla sonuç alınamaz" açıklamasında bulundu.
Sendikalar neden tepkili?
Komisyon, 15 üyeden oluşuyor: 5 işçi, 5 işveren ve 5 hükümet temsilcisi.
Ancak sendikalara göre "çoğunluk oyu hükümetin elinde" olduğu için, işçi tarafının etkisi neredeyse sembolik kalıyor.
Atalay, yıllardır dile getirdikleri eleştiriyi özetlerken, "Karar önceden belli, biz sadece imza için çağrılıyoruz" ifadelerini kullanmıştı.
Sendikalar, karar mekanizmasının eşitlenmesi ve asgari ücret belirlenirken açlık-yoksulluk sınırı verilerinin esas alınması gerektiğini savunuyor.
Hükümet sessiz ama hazırlıkta
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ise henüz resmi bir açıklama yapmadı. Ancak kulislerde, "yapısal revizyon" üzerinde teknik çalışmalar yürütüldüğü konuşuluyor.
Hükümetin, sendikaları masaya döndürmek için "diyalog kanallarını açık tutma" stratejisi izleyeceği iddia ediliyor.
Eğer taraflar uzlaşamazsa, 2026 asgari ücret görüşmeleri, tarihinde ilk kez sendikasız bir komisyonla toplanabilir.
Uzmanlar uyarıyor:
Ekonomistler, olası bir kriz durumunda çalışan kesimin temsil gücünün zayıflayacağına ve toplumsal tansiyonun artabileceğine dikkat çekiyor.
"Asgari ücret sadece rakam değil, milyonların geçim umududur."