Gazetecileri Koruma Komitesi Çarşamba günü yaptığı açıklamada , geçen yılın gazeteciler için yakın tarihin en kanlı yılı olduğunu, en az 124 kişinin öldürüldüğünü, cinayetlerin yaklaşık %70'inden "İsrail"in sorumlu olduğunu açıkladı.
CPJ'ye göre 2023'e göre %22'lik artış, "dünya çapında artan uluslararası çatışma, siyasi huzursuzluk ve suç oranlarını" yansıtıyor.
CPJ'ye göre, örgütün otuz yıldan uzun süre önce veri toplamaya başlamasından bu yana gazeteciler ve medya çalışanları için en ölümcül yıl yaşandı; 18 farklı ülkede gazeteciler öldürüldü.
CPJ'ye göre Gazze'deki savaşta toplam 85 gazeteci öldü ve bunların "hepsi İsrail ordusunun elinden" öldü. CPJ, bunların 82'sinin Filistinli olduğunu da sözlerine ekledi.
Gazeteci ve medya çalışanı cinayetlerinin en çok yaşandığı ikinci ülke ise Sudan ve Pakistan oldu; her iki ülkede de altı gazeteci ve medya çalışanı öldürüldü.
CPJ, gazeteciler için en tehlikeli ülkelerden biri olarak bilinen Meksika'da beş gazetecinin öldürüldüğünü, Meksika'nın gazetecileri koruma süreçlerinde "kalıcı kusurlar" olduğunu tespit etti.
İki gazetecinin öldürüldüğü Haiti'de yaygın şiddet ve siyasi istikrarsızlık o kadar büyük bir tahribata yol açtı ki, "çeteler artık gazeteci cinayetlerinin sorumluluğunu açıkça üstleniyor" diye belirtildi raporda. Diğer ölümler Myanmar, Mozambik, Hindistan ve Irak'ta gerçekleşti.
CPJ CEO'su Jodie Ginsberg, örgütün tarihinde "gazeteci olmak için en tehlikeli zaman" olarak nitelendirdi
Ginsberg, " Gazze'deki savaş gazeteciler üzerinde benzeri görülmemiş bir etki yaratıyor ve gazetecileri korumaya yönelik küresel normlarda büyük bir bozulmaya işaret ediyor" dedi.
CPJ, 1992'den beri gazeteci ölümlerini takip ediyor ve 2024'te 24 muhabirin işleri nedeniyle kasten öldürüldüğünü bildirdi. Raporda ayrıca, kaynak yetersizliği nedeniyle serbest çalışanların en savunmasız olanlar arasında olduğu ve 2024'teki ölümlerin 43'ünü oluşturduğu belirtildi.
CPJ'ye göre, son haftalarda 6 gazetecinin öldürülmesiyle 2025 yılı pek de umut verici görünmüyor.